Türkiye’de ne zaman olumsuz bir şeyler yaşansa hemen herkes Hukuktan bahsederek, ‘Hukuk Devleti olmadığımız için bu sorunları yaşıyoruz’ türü beylik laflar tüketir. Ama nedense kimse, Adalet Devleti olmadığımız için bunları yaşıyoruz, diye tespitte bulunmaz.

Her ne kadar Hukuk ve Adalet tanımları genel anlamda birbirinin muadili olarak kullanılsa da aslında farklı farklı anlamlar taşımaktadırlar.

Hukuk dediğimiz şey, olumlu ya da olumsuz anlamda karar ve hükümleri kitabına uydurmak olayıdır. Adalet ise, doğru olanın hak olanın, layık olanın tercih edilmesidir.

Örneğin 12 Eylül döneminde çıkarılan kanunlar yürürlükte oldukları müddetçe yargı erkinin o kanunlara uygun hüküm kurmaları hukukidir ama adil değildir.

Mesela genç yaşta evlilik mağdurları ile ilgili zulüm de kitabına uydurulması açısından hukukidir. Ama asla Adil ya da Adalet değil zulmün daniskasıdır.

Bu konuda yazılı bir kanun var ve bu kanun uyarınca da 18 yaşından küçük bir kızla evlenmiş olan bir erkek adeta tecavüzcü olarak, kişiyi hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakan biri olarak yargılanıp cezalandırılıyor. Bu kitabına uygun bir karar olduğu için de kâğıt üzerinde hukukidir.

Ama düşünün bir kere, evli barklı insanlar evliliklerinin üzerinden 10 yıl geçtikten sonra, çoluk çocuk sahibi olduktan sonra kataloga göre suçlu oldukları için 5-10 sene hapis cezasına çarptırılıyorlar. Karar hukuki olsa da asla adil bir durum değildir.

Hukuk beşerin kâğıda döktüğü kanunların hükme bağlanmasıdır. Adalet ise ilahi hükmün vicdanlara ve hayata yansımasıdır. 

Demek ki her hukuki karar adil bir karar değildir. Adaletin yaygınlaşması toplum için koruyucu bir kalkan hükmündedir.

Hukuk denen kavramdaki hâkim düşünce, kalemi elinde tutan iradenin bakış açısıdır. O yüzden de yasalar, kanunlar ya ha bire değiştiriliyor ya da kararnamelerle, ek yasalarla bir tür yap-boza dönüştürülüyor. Çoğunlukla iktidarların değişimiyle aynı hızda ve sayıda değişiklikler yapılarak yasalar helvadan put hükmüne getiriliyor.

Adalet ise tektir. Çünkü kaynağı ilahi yöntemler ve emirlerdir. Adalette özellikle iktidar sahipleri hesap verebilme konumundadırlar. Bu yüzden herkes kendi hukukunu kurup ona göre hareket edebilir. Ama adalet ise kişiler ve anlayışlara, partilere göre değişmez.

O yüzden de Türkiye hukuk Devleti değil bilakis Adalet Devleti olmalıdır.

Selam ve Dua ile…