Behlül’ü bilirsiniz. Hangi Behlül mü? Şu bizim özü sözü bir olan ve Harun’a Reşid vasfını kazandıran Behlül. Behlül-ü Dâna…
İşte bu Behlül bir gün Harun Reşid’in sarayının bahçesinde eline aldığı bir kömürle yere bir şeyler çizmektedir. Bunu gören Harun sorar;
“Ne yapıyorsun sen Behlül!
“Ev yapıyorum”
Harun Reşit şaşırmıştır. Müstehzi bir şekilde sorar. Bu evi içinde oturmak için mi yapıyorsun? Behlül büyük bir mühendis edasıyla elindeki kömürle eve oda eklemeye devam eder ve cevaplar, bu ev satılıktır, satmak için yapıyorum, der.
Harun Reşit, tebessüm ederek, ‘Behlül işte, ne yapsa yeridir’ diyerek tam oradan uzaklaşacakken Hanımının sesini duyar. En baştan beri tüm konuşmalara şahit olan hanımı Behlül’e, o ev satılık mı? Diye sormaktadır.
Behlül cevaplar, 1 kuruş hanımım. Anlaşırlar ve Behlül evi satar. Hanımdan parayı alan Behlül, kömürü heybesine koyar ve çizdiği evi silerek orayı terk eder.
Bütün bunları dinleyen Harun Reşid, Behlül’den ziyade hanımına hayret eder. Hadi bu Behlül, bu adamın her işi garip. Ya bu hanıma ne oluyor. O da Behlül’e uydu, deyip hayretini sergiler.
Belki de onun görmediğini hanımı görmüştür…
Gece olmuş, Harun uykuya dalmıştır… Rüyasında Cennet’te olan Harun Reşid, bir rehber eşliğinde Cennet’i gezmektedir. Harun Reşid, her gördüğü nimet karşısında şaşırmakta ve kime bahşedildiğini sormaktadır.
En son öyle bir köşkün önüne gelir ki; köşkün muhteşemliğinden dili tutulur ve kekeleyerek sorar, bu muhteşem köşk kime ait. Nasıl kazanıldı bu köşk?
Rehber, bu köşk senin hanımına aittir, deyince Harun, Behlüüüüül, diye sıçrayarak uyanır.
Sabah olunca Harun Reşid, ne yapıp edip bu köşkten bir tane de ben edinmeliyim, diye düşünür.
En iyisi rüyamı da anlatmayayım ki, Behlül fiyat arttırmasın, diye karar verir.
Dışarı çıkınca Behlül’ün yine köşkün önünde yere bir şeyler karaladığını görür. Harun Reşid sevinir. İçinden, tamamdır, Behlül’e bir kuruş veririm ve Cennet’teki o köşkün sahibi olurum, diye geçirir.
Behlül! Bu ev satılık mı?
Evet!
Kaça?
50 bin altın.
Harun şok olmuştur. Ne demek 50 bin altın? Daha dün benim gözlerimin önünde 1 kuruşa sattın.
Behlül’ün cevabı, Gaybe İman’ın kıymetini açık seçik ortaya koyar.
“Sen evin güzelliğini gördün de öyle talip oldun. Oysa dünkü müşteri malı görmeden satın almıştı.”
Selam ve Dua ile…