-İbrahimi İtaat İsmaili Teslimiyet Kıssası
Bugün Yüce Allah’ın Müslümanlara bir hediye ve bir bonus olarak sunduğu mübarek Kurban Bayramı.
Bu vesile ile (tüm) okuyucularımızın bayramını, hayırlara vesile olması dileğiyle tebrik ederim.

Bayram mesajlarına bakarken ilginç bir bayram mesajı ilişti göze.
Mesajda şöyle deniyordu:
“Allah cc bize ve neslimize İbrahimi bir itaat ve İsmaili bir teslimiyet nasip etsin”
Bu duaya amin demek bile büyük bir yürek istiyordu.
Bir an bu duaya sebep olan olaya daldım.
Neler olmuştu neler!
Tabii bu tarihi olay yaşanırken Şeytan-ı Lain de boş durmamıştı.
Bir Hz. Hacer’e giderek “İbrahim evladını kesecek!” diye onu galeyana getirmeye çalışıyor, bir Hz İsmail’i ‘yaşama arzusuyla’ ayartmaya çalışıyordu.
Hz. Hacer, tüm muvahhid bayanlara ibret olacak tarihi bir teslimiyetle Şeytan-ı Lain’e şöyle haykırıyordu:
“Oğlumu kesmesini Yüce Rabbim emretmişse babası ona verilen emri yerine getirsin, sorun yok!”
Şeytan afallarken bir darbe de teslimiyet sembolü Hz. İsmail’den geliyordu.
Şeytan, Hz. İsmail’e “..seni boğazlamak için götürüyor” dedi. Hz. İsmail: “Niçin?” diye sordu. Şeytan: “Rabbi O’na böyle yapmasını emretti” dedi. Hz. İsmail “Rabbinin kendisine emrettiğini hemen yapsın” diyerek şeytandan yüz çevirdi hemen.
Sıra Hz. İbrahim’e gelmişti.
Şeytan: “..rüyanda şeytanın sana gelip oğlunun boğazlanmasını emrettiğini görüyorum” dedi. İbrahim aleyhisselam onu tanıdı ve: “Ey Allah düşmanı! Benden uzak dur. Vallahi Rabbimin emrettiği şeyi yapacağım” diyerek onu kovdu.
İbrahim (AS) İsmail (AS)’a şöyle dedi: “Yavrucuğum! Rüyada seni boğazladığımı görüyorum, bir düşün ne dersin? İsmail de cevaben: Babacığım emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulursun dedi.” (Saffat, 102)
“Huzur İslam’dadır” vecizesini bir de bu minvalden okuyalım.
Bir anne evladını kurban olmaya gönderiyor, bir delikanlı Rabbinin emri için Kurban olmayı izzet görerek bıçağın altına uzanıyor, bir baba Rabbinin emrine itaat için öz evladının boğazına bıçağı dayıyor.
Emr-i ilahiye İtaat ve Teslimiyetin sembolü olan bu kıssa sebep ve sonuçlarıyla birbirinden ilginç kareler barındırıyor.
Hz. İsmail’in kurban edileceği Arafat Dağı’nın önemi ve burada yapılan duanın kabulü, Hz. İsmail gibi kendini “Ölü yıkayıcısının eline teslim edercesine” tamamıyla teslim olmanın önemi ve elbette Kurban ibadeti ile insanın “En sevdiğinden (Bu sembol olarak dünya malıdır) vazgeçmesidir.”
Vennihaye bu kıssada Hz. İsmail yönüyle kesin teslimiyeti, Hz. Hacer ve Hz. İbrahim yönüyle yani bir anne- baba yönüyle evladı dahil her şeyi Rabbinin rızası uğruna feda etmenin vurgusuna karşılık da Yüce Allah’ın insanlık ile meleklerine iftihar etmesi de insanlık için en az Bayram kadar önemli bir sevinçtir.
“İbrahim’e selam olsun.”
“İşte iyi hareket edenleri biz böyle mükâfatlandırırız.” (Sâffât: 104–110)
-Zerzevan Kalesi’nin Meşhur Misafirleri!
Mezopotamya’nın insanlık için önemi ilk yerleşim yerlerini barındırmasıyla açıklanıyordu.
‘Zagros Dağları-Çay Önü..’ gibi yerler bu bölgeyi tarihçiler için zaten önemli kılıyordu.
Ancak Zerzevan Kalesi ve Mithras Tapınağı’nın ortaya çıkması bu bölgeye olan ilginin şeklini de değiştirdi.
Şimdiye kadar tarihçilerin ve tarih sevenlerin ilgi odağı olan bölge şimdilerde bir kısım “İnanç ehlinin” ilgi odağı olmuş durumda.
Bazı Ezoterik Örgütlerin ve egzantrik inanç sahiplerinin Zerzevan Kalesine özel jetleriyle gelmeleri, burayı alel acele ziyaret etmeleri ilginç değil mi?
Hele ziyaret edenler arasında
ROTSCHİLD ve ROCKEFELLER Ailelerinin 3. Nesil temsilcilerinin olması insanları Mithra inancıyla ilgili arayışlara itti.
Küçük bir araştırma yapmaya başlamadan Mithra inancının ‘Küreselcilerin ünlü Güneş Tapıcılığı ve Güneş’in Çocukları’ söylemiyle ilintili olduğunu söylemekte fayda var.