-Sedat Peker’in Kürt Raporu!

Maalesef Türkiye ‘Yalan söyleyen tarihin’ okutulduğu, konuşulduğu ve daha önemlisi ‘Kutsandığı’ bir ülke.

Bu bilinen yanlışların en önemlilerinden biri de Laik- Kemalist Rejimin icadı olan Kürd Meselesi’dir.

İttihat ve Terakki zihniyetinin uzantısı olan bu planlamanın sahadaki uygulamasında Kürdler, kelimenin tam manasıyla ‘Tehdit’ statüsüyle değerlendirilmiş.

Bir dönem devletin ya da devlet içindeki bazı yapıların kirli işlerini üstlenen Sedat Peker haftalık olarak yayınladığı videolarında değişik konuları gündeme taşıyor.

Bu hafta taşıdığı konulardan biri "Kürd Sorunu/Meselesi" oldu. 

Şimdi Peker’in siyasi hamleleri ve menfaat çatışması bir yana bırakılacak olursa;

Anlattıkları, bu ülkede yalan söyleyen tarih' dışında kitap okuyan herkes tarafından bilinen şeyler.

Ancak ilginç olan;

“Eski derincilerden” Sedat Peker’in Kürt Meselesi’ne getirdiği yorumda 'aleni olan' bu durumu itiraf etmesidir. Yani birinci elden bu işin içinde bulunan gruptan birisi bir şeyler söylüyor.

Ne diyor Peker?

“...Kürt Sorunu, Alevi Sorunu bu ülkedeki liderlerin, güç sahiplerinin kullanmak için en iyi argüman, din konusu keza öyle... Bütün milletler bizden ayrıldı, bize sırt çevirdi.

Kürdler bize sırt çevirmedi ya BM yetkilileri (O zamanki Milletler Cemiyeti) Kürtlerin yaşadığı bölgelere gelip onlara sorduklarında onlar(Kürtler) ‘Hayır biz Türklerle birlikte yaşamak istiyoruz!’ diyorlar. Herkes ayrılıp bize ihanet etmişken onlar bizimle kalmış, şerefli davranmışlar. Biz onlara kendimizden daha çok değer vermeliyken birileri çıkıp (İsmet İnönü) rapor hazırlatıyor ve Güneydoğu’nun fakir bırakılması...yazılıyor...”

Kürdlerin yıllardır anlatmaya çalıştığı mevzuyu Peker iki paragrafta çözüvermiş(!)

Bununla birlikte burada ilginç olan birkaç konu var.

Bu konuların iyi anlaşılmadığı sahadaki ilişkiler ve dengelerden anlaşılıyor.

Mesela;

Büyük Turan hayalini her videonun sonunda özellikle vurgulayan ‘Derinlerden gelen Sedat Peker’ bunları biliyor da devamlı muzır Milliyetçiliği pompalaması neye hizmet ediyor.?

Doğu’da ‘Şark Görevini’ başarıyla(!) tamamladıktan sonra Batı İllerine dönen güvenlik görevlileri zaman içinde Doğulu biriyle hasbelkader karşılaştıklarında Doğu ve Doğulular hakkında ne hikmetse devamlı güzel anekdotlar anlatıp dururlar. Diyarbakır insanı mertti, Batmanlı iyiydi...diyerekten vicdanlarını rahatlattıkları ya da günah çıkardıkları gibi Peker de kendini temize çıkarmaya mı çalışıyor? O zaman sormazlar mı bu gerçekleri açıklamak için neden bunca sene bekledin?

'Doğu'yu Doğuluyu öven aynı zevat Doğu görevinde iken işlediklerinin haddi hesabı sorulmaz ‘Keyfe ma yeşea/ Dilediğini yapma’ yetkisi tanınmış gibi davranıyorlar(dı).

Bundan dolayı vicdan azabı mı çekiyorlar? bilinmez ama neredeyse hepsinin ‘Vicdan Yapmaları- Güzellemelerde’ bulunmaları insanın aklına birçok soru işareti takıyor.

Soru işaretlerinden biri de Türkiye’de Kürtler üzerinden kimlerin nemalandığı konusudur.

Peker’in belirttiği gibi; (Bazı) liderler ve güç sahipleri ne yazık ki yıllarca Kürd Meselesi’nden nemalandılar.

Hala da nemalanmak isteyenler vardır.

Acaba Sedat Peker, ileriki videolarında bu konuda da bazı açıklamalarda bulunur mu?

Bulunması fena olmaz.

Hele hele ‘Cepheyi genişletmemek adına’ her kesime göz kırpmayı kesip Kürd Meselesi konusunda bildiklerini daha detaylı anlatsa ortaya, akla hayale gelmeyecek kirli çamaşırlar dökülecektir.

Peker’in orta sahada top çevirmeyi bırakıp özellikle Kemalist zihniyetin üretimi olan bu meselede bir dönem aynı dosyadan beraber cezaevi yattığı Kemalizm’in yeminli koruyucularının ve zinde güçlerin durduğu yeri açıklaması da iyi olurdu.