--Ayşenur Aslan ve Ahiret Yatırımı!

Müslüman halkın inancıyla alay etmekle hakaret etmekle tanınan Halk TV'de geçtiğimiz Cuma günü Medya Mahallesi programında Ayşenur Aslan, Türkiye'de yatırım konusunu yorumlarken bilinçaltındaki kini kusarcasına birden meseleyi yine Müslümanların inançlarına getirerek;

"Zenginin yatırım aracı nedir dolar; zamana göre.  Borsa, altın ya da konut. Fakirlerinki ne? Hani üzerinize alınmayın diyeceğim ama alınmanızda bir şey yok.

Fakirlerin yatırım aracı da  şudur; ahiret, cennet, sabır. Onlar da öbür dünyaya yatırım yaptıklarını düşünüyorlar" ifadelerini kullandı.

Müslümanların inancıyla mücadele etmekle zenginleşen Aslan’ın, bu zenginliği yine İslam’la mücadelede kullanması ve ekranlardan pervasızca Müslümanların inancıyla alay etmesi acı olduğu kadar ilginç değil mi?

-Turan Ordusu!

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki İkinci Karabağ savaşında Türkiye'nin büyük bir rolü olduğundan bahseden Rus medyası, Türkiye'nin Orta Asya'da "Bir millet beş devlet" planını uygulamaya koyduğunu yazıyor.

Haberde; "Karabağ zaferi, Orta Asya'da yeni bir Türk askeri gücünün oluşturulması yolunda yeni bir adıma dönüşüyor" yorumları yapılıyor.

Rus medyası, Türkiye'nin Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan'la yaptığı askeri anlaşmalara dikkat çekiyor.

Aslında bu haberler yeni değil. Bir süredir bazı başkentlerde üst üste “Turan Ordusu kuruluyor” başlıkları atılıyor.

Doğrusu Türkiye’nin derin yapısının ileriye dönük böylesi stratejik bir hedefinin olduğu öteden beri bilinen bir gerçek.

Türkiye, Orta Asya Hanlıkları Ruslar tarafından silindiğinden beridir bu coğrafya ile karadan ulaşım yolları aramakta.

Karabağ savaşında Türkiye’nin açık desteğine sessiz kalarak yol veren İngiliz/Çin siyaseti, Rusya’yı da bu konuda sessiz kalmaya zorlayarak Türki Cumhuriyetler arasında coğrafik bir bağın kurulmasının önünü açmış oldular.

Türkiye’nin Nahçıvan üzerinden Orta Asya’ya direkt bağlanmasına göz yuman gücün kim olduğu ve bunu neden istedikleri konusunun tartışılmaması ilginç değil mi?

 -Sol Muhafazakar Selda Bağcan

Türkiye’de keskin bir ideolojik duruşun kalmadığı söylenebilse de hala kendini Solcu/Sağcı olarak addeden kişiler, gruplar oluyor.

Solcu/Sağcı terimlerine alışık olsak da muhafazakarlık teriminin genelde İslami yapılar için kullanıldığı bilinir.

Meğer değilmiş. Meğer muhafazakarlık sıfatı solcular için de kullanılıyormuş(!)

Bunun son örneğini Selda Bağcan’da gördük.

Bir gazeteye verdiği röportajda sahne kostümü hakkında 'Sizi abartılı kostüm ya da dekolte kıyafetlerle göremiyoruz' sorusu üzerine açık giyinmeyi sevmediğini belirten Bağcan, "‘Sol muhafazakar’ diyorlar ya hani, işte ben tam oyum. Sevmiyorum açık giyinmeyi, bana ayıp geliyor. Hatta açık giyinen bazı insanları görünce şok oluyorum. Öyle omuzlarımı bile göstermek falan hiç bana göre değil. Ben böyle iyi ve rahat hissediyorum. Günlük hayatımda da zaten çok sade giyinirim. Sahnede sadece bir tık daha özenliyim.” diye konuştu.

Bu ifadelerinden dolayı her platformda özgürlükçü geçinen kendi mahallesi tarafından lince uğrayan Bağcan mı onun Muhafazakarlığı mı ilginç bilemedim!?

-Nurşani’nin Cenazesinde Şov!

Bir süredir gırtlak kanserine bağlı olarak tedavi görmekte olan Türk Halk Müziği Sanatçısı Engin Nurşani, geçen gün hayata gözlerini yumdu. Sarıgazi Cemevi'nde düzenlenen cenaze törenine Nurşani’nin yakınları ve sevenleri katılmış.

Cenazedeki iki tablo oldukça düşündürücüydü.

Saz ekibi gibi toplanıp cenazenin etrafında sıralanan 4-5 kişinin saz çalarak Nurşani’yi son yolculuğuna uğurladıklarını söyleyenler ile Nurşani'nin eşinin tabutun üzerine kapanıp ağladığı anlarda hayranlarından bazılarının büyük bir duyarsızlık örneğine imza atarak tabutun başına sırayla geçip hatıra fotoğrafı çektirmeleri…

Her iki tablo da Cemevleri’ndeki cenaze merasimlerine benzemeyen görüntüler olduğu için dikkat çekiciydi.

Ancak daha ilginç olanı; Bu manzaranın kimseyi (Alevi dernekleri, Dede’leri) rahatsız etmemesi oldu. Çünkü hala bu manzaraları tasvip etmediklerine dair bir açıklama yapmış değiller.