Sabah namazı…

Günün ilk imtihanı, ilk namazı…

Gün boyunca Allah’ın rahmetinin garantisi ve meleklerin şahitlik ettiği namaz…

İki rekât sünneti, dünya ve içindeki her şeyden daha hayırlıysa…

Hele siz varın onun farzının karşılığını ölçebilecek mizan var mı?

Bir de bu namaz, Gazze gibi mazlum, mümin, mücahit bir şehirde kılınıyorsa…

Ayrıca bu namaz esnasında şehadet bir izzet nişanesi oluyorsa…

Bir sabah namazında gelen şehadetle dahi Gazzeli Müslümanlarla kendimizi kıyas ettiğimizde bir utanç ve eyvahlar bizi kaplamalı değil mi?

Slogan ve klavye mücahitliği yapan nicemizin kılmadığı nice sabah namazı…

Kılınıyorsa dahi cemaatsiz kılınan nice sabah namazı…

Üşengeç üşengeç kalkılan nice sabah namazları…

Tesbihatı ve duası olmayan veya uyuşuk uyuşuk yapılan nice sabah namazı…

Gazzeli Müslümanlar,

Cihadı kuşanmış yiğitler,

Onurlu ana ve babalar,

Erken büyümüş çocuklar da Cennete talip

Biz geriye kalan boykota bile üşengeç,

Maddi ve manevi desteğe uzak,

Duaya dahi tembel,

İslam düşmanlarının algı operasyonuna aldanan,

Mezhep ve kimlik kompleksi içinde kardeşini öteki ve ötekileştiren diğer Müslümanlar da Cennete talip…

Acaba Şehid Riyad’ın deyimiyle ‘Cennet kime daha çok yaqişi?’

Sabah namazını uykusuna kurban eden de Cenneti istiyor.

Sabah namazını göstere göstere gelen ölüme rağmen bir okul enkazında hem de cemaatle kılma şuuruyla hareket eden Gazzeli müminler de Cenneti istiyor.

Firdevs, Meva ve Ala Cennetleri ucuz değildir.

Bu cennetlerin bedeli ayetin deyimiyle ‘canların ve malların’ amasız fakatsız Allah yolunda verilmesidir.

Bir bakalım; mal ve can imtihanını kim nasıl, niçin ve kim için veriyor?

Bir sabah namazıydı Gazze’de ve diğer beldelerde

Kimi ölüm kusan Siyonist vahşete rağmen secdede

Kimi horul horul uyuyor yumuşak döşeğin şeltesinde

Gel ey nasuh tövbe kalbimizi önce güzelce pakla

 

Gazze’de bir okulun yıkık avlusunda saf tutmuş yüzlerce

Alçak ve sefil Siyonist niyetli toplu bir kıyıma sinsice

Ümmet gaflet uykusunda ve tembellik içinde sessizce

Gel ey iman kardeşliği bizi de sarıp sarmala

 

Gazze’de bir sabah namazı kılınır korkusuzca

Cemaat kılar bin bir huşuyla, imam ise cesurca

Namaz safı kaynaşmış iman, tevekkül ve yiğitçe

Gel ey direniş ruhu bizi de sal cihad meydanına

 

Gazze’de kıskandıran ölümsüzlük uyanır uykudan

Siyonist, zulüm ve vahşet dersi alır şeytandan

Ne ahlakı ne ölçüsü ne de insafı var bir yandan

Gel ey yaralı gönül ve buruk kalp cihadı kuşan

 

Sivil ve savunmasız insanlara saldırı meşrulaşmış

Esirlere her türlü işkence ve taciz haddi aşmış

Tevrat’a iftira eden semitist şeytanlık ne de sapmış

Gel ey insanlık, def et şu korkak ve alçak ittifakı

 

Bugün Gazze yanıyor, bana ne deme sakın

Yangının senin evini, yurdunu sarması yakın

Devlet aklı deyip ticareti sayma meşru hakkın

Gel ey insaflı idareci, kes tüm meşum bağları…