Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, bir turnosol kâğıdı misali herkesin rengini bir bir deşifre etti. Kim ne kadar düşman, kim ne kadar dost, dost gibi gözüken düşman, içimizdeki Netanyahu ruhluları, eline fırsat geçecek olsa Siyonist vahşeti bizlere yaşatmaktan bir an geri kalmayacak kindarları, mazluma olan desteği sadece söz ve slogandan ibaret kalanları, cihad ihtimali belirince sıvışan ve bahanelere sığınanları, adı yönetici ve iktidar olan ama duygularını dahi yönetemeyen korkak idarecileri, değil bebekler katledilse bütün dünya yansa yakılsa kılı kıpırdamayacak vicdansızları mızrak çuvala sığmaz misali orta yere döktü bıraktı. Bu arada cihadı kuşananlar, korkuyu duygu defterinden silenler, merhamet erleri, mazlumlar için dur durak bilmeden ‘eyleme, duaya, anlatmaya, boykota’ koşanlar da Gazze direnişi vesilesiyle Allah’ın rengine bürünenler olarak kendini gösterdi.
Dedik ya; Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı bireyden aileye, aileden çevreye, çevreden topluma, toplumdan devlete, devletten dünyaya herkes için ayrı ayrı bir sınama oldu.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı; hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan, cesuru korkaktan, dostu düşmandan, mangal yürekliği içten hesaplıdan, malını vereni bir çöpünü vermeye üşenenden ayıran bir Furkan oldu.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı; vebali, cürmü, vahşeti, soykırımı ve şeytanlığı ortaya koyana İlahi bir azap mesajı olduğu gibi mesuliyeti, vicdanı, kardeşliği, dayanışmayı ve merhameti ilan edene müjdeleyen bir ayet oldu.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, vicdana vurup hayatla buluşturandır.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, iman ve küfrü kesin hatlarla ayıran bir hendektir.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, nifak örtüsünü parçalayıp insanlığa ya istikametten yanasın ya da dalalet çukurlarında debelenenlerden birisin hakikatini gösterendir.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, hayatı yeşil perdelerin önünde milyonlarca dolar harcayarak sahte bir aksiyona ve sahte kahramanlara âşık eden Batı’ya bir tokat oldu. Kassam tugayları paramotorlarıyla canlı ve kanlı bir gerçeklik eşliğinde İsrail üslerini bastılar, demir kubbe efsanesini yerli füzeleriyle delik deşik ettiler.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, her eylemi ve her duruşuyla Allah’ın ayetlerini ‘direniş, mücadele, cihad, sabır, teslimiyet, kararlılık, yüreklilik ve tavizsizlik’ gerçekliğinde bize pratik olarak tefsir etti, ediyor.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, yenilmez denilen düşmanın kâğıttan askerler misali dayanıksız olduğunu bize öğretti.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, mazluma sahip çıkmak, masuma merhamet etmek ve zalime karşı durmak için Müslüman olmaktan önce insan olmak gerektiğini kavrattı.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, katliam haberlerine alışma, katliamları kanıksama sendromlarından bizi kurtararak bizde yılmamayı, yıkılmamayı, acziyete düşmemeyi ve köşeye çekilmemeyi bir bilince dönüştürdü.
Gazze Direnişi ve Aksa Tufanı, bize durmamayı, oturmamayı, yerinde saymamayı miras olarak bıraktığı gibi ‘Fe iza fereğte fenseb we ila Rabbike ferğeb’ ayetini hayatın her anında uygulamamız gerektiğini salık verdi. O halde her kim olursan ol, doğrularla beraber, mazlumların safında ve haktan yana;
Oturuyorsan kalk, kalkıyorsan yürü, yürüyorsan koş, koşuyorsan bağır!
Dua et, boykot et, infak et, anlat, yaz çiz, harekete geç, harekete geçir!
Selam ver, tebessüm et, destek ol, el ver, yorul, mücadele et ve cihadı kuşan!
Kudüs’ü, Aksa’yı, Gazze’yi, kendini, yurdunu ve tüm dünyayı özgürleştirme ahdine destek ol!