Ramazan bir mekteptir. Bu mektep, orucu, mukabelesi, teravihi, fıtır sadakası ve itikâfı ile insanın zaman algısını değiştiren ve yeniden şekillendiren bir mekteptir.
Ramazan Kur’an ayıdır. “Ramazan kendisinde Kur’an’ın nazil olduğu aydır.” (Bakara: 185) ilahi buyruğu bunu ifade eder. Ve Kur’an, bu ay içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nde nazil olmaya başlamıştır. Bu vesileyle, bu ay mübarektir ve rahmet ayıdır.
Ramazan, sabır ayıdır. Peygamberimizin (sav) “Sabır ayında oruç tut!” buyruğu Ramazan için ne güzel bir emir ve nitelemedir! Bu ayda sabır kelimesi ‘yemede sabır, içmede sabır, ilişkilerde sabır’ gibi birçok yönden sabrın kuşanıldığı bir aydır.
Bu kadar güzellikleri içinde barındıran Ramazan ayı iftarı, sahuru, teravihi ve gönle huzur veren yönüyle en güzel şekliyle ailede yaşanır. Ramazan ayı aileye mutluluk verir. Diğer aylarda farklı vakitlerde yemek yiyen, aynı sofrada bir araya gelemeyen aile bireyleri -dede, nine, baba, anne ve çocuklar- bir sofranın etrafında bir araya gelir. Dillerde dua, gönüllerde huzur ve sevgi, kalpler Allah’a yönelmiş ve bütün kulaklar ezan sesinde…
Ramazan, çocukların da ayıdır. Ramazan ve çocuk kavramı kadar birbirine yakışan kavram çok azdır. Her insanın çocukluk döneminin Ramazan hatıraları hep canlı ve heyecan vericidir. İlk sahur, ilk tekne orucu, ilk iftar, ilk teravih namazı ve bayram namazları hep hatıralarda canlılığını korur.
Çocuk eğitiminde taklit, önemli bir yere sahiptir. Çocuk, birçok İslami ve insani değeri aile ortamında öğrenir. Namaz kılınan, oruç tutulan bir ortamda büyüyen bir çocuk bunlara karşı sevgi besler. Doğru bir eğitim ve yönlendirme ile mümin bir fert olur. Ramazan ayında bütün Müslümanların gün içerisinde aç kalması, iftar vaktinde aynı anda yemeğe başlamak için ezan sesini beklemesi, birlikte kılınan teravih namazları çocukta Müslümanlık kavramını belirginleştirir.
Çocuk için oruç tutmak çok anlamlıdır. O güne kadar açlığını ve susuzluğunu anında gideren çocuk Ramazan’la akşama kadar aç ve susuz kalmayı öğrenir. Bu, ona sabrı öğretir ve onda başarabilmenin sevincini yaşatır. Çocuklar arasında ‘Kim daha çok oruç tutacak!’ yarışı ayrı bir hazdır. Uzun süreli açlık, çocukta aç kalan insanların duygularını anlamada bir empati kurma ve olgunlaşma sağlar. Merhamet ve yardım duyguları gelişir.
Ramazan ayında çocuk cami ile adeta iç içedir. Teravih namazları çocukta ibadet bilinci ve sosyal birliktelik algısı oluşturur. Namaz esnasında yapılan yaramazlıklara hoşgörü ile bakan bir cemaat, cami ve namaz kavramları onda kalıcı etkiler bırakır. Hele hele çocuk, uzun süren bu namazı tam kılmışsa bu onda büyüdüğünü gösterme duygusu yaşatır.
Annelerin iftar ve sahur sofrasına yardım eden kız çocukları ise ayrı bir hazla aileyi sahiplenmeyi öğrenir, anneliğin aynı zamanda bir fedakârlık olduğu dersini alır. ‘Sofrada kaşık, çatal ve tabak nereye konur, yemekler nasıl yerleştirilir?’ tecrübesi onlarda bir estetik anlayış geliştirir.
Çocuk için oruç, müthiş bir pedagojik eğitim ve terbiyedir:
Bekle ve tat, sabret ve sevin, şükret ve kavuş!
Bunları çocuk yaşta yaşayan ve bunların uygulamalı eğitimi alan bir çocuk güzel yarınları inşa etmeye aday değil midir?
Bizimle Ramazan ayında aynı sevinci, coşkuyu ve huzuru Ramazan sofralarında yaşayan çocuklarımız büyüdüklerinde bizim gibi bu duygularını anımsayacak ve paylaşacaktır.
Çocuğumuzla Ramazan’ın iftar ve sahur sofrasına beraber oturalım, teravihe beraber gidelim, Kur’an tilavetine beraber kulak verelim, yardımlaşma duygusunu beraber yaşayalım, Bayram namazına en güzel elbiselerimizle el ele gidelim. Ramazan’ın her anındaki sevinci, neşeyi, huzuru beraber görelim ve paylaşalım… Ramazan sofrasındaki ilk su, ilk lokma ve ardından ilk teravih… Bunlar büyüklerin dahi gözlerini parlatıp gönüllerini ferahlatıyorsa bu parlaklık ve ferahlama çocuklarda daha farklı ve güzel olur.
Sonuç olarak unutmayalım:
Öncesi ve sonrasıyla yaşanan güzel Ramazanlar, çocukların şahsiyet eğitiminde önemli bir yer tutar ve onların iyi bir Müslüman olması için çok önemli bir değer eğitimidir.