Her konu, olay ve olgunun ‘en’leri vardır. Bu ‘en’ler en büyük, en güzel, en çirkin şeklinde derecelenir, gider. Büyük bir musibet -belki de yüzyılın yıkım, ihmal, hüzün, ölüm ve umut yönüyle en büyük musibeti- olan 6 Şubat Depremi kendi içinde farklı kategorize edilebilecek birçok ‘en’ ortaya çıkardı.

Bu deprem mağdur ile mağrurları, sahada olanlar ile klavye başında olanları, doğrular ile yalancıları, umut habercileri ile algı oluşturanları, gerçek dostları ile dostlar alışverişte görsün türünden yanaşmaları belirlemede ‘en’ ayrıştırıcı bir yön taşıdığı gibi kimin için ne ‘büyük’, kim ‘büyük’ noktasında da ‘en büyük’ olanın ALLAH olduğunu ortaya koydu.

Bu depremle hak batıl mücadelesinin dinamikleri açısından tarihin bir kez daha tekerrür ettiğine şahitlik ettik. Çünkü tarih boyunca inkârcılar, asiler, mücrimler ve İslam düşmanları en çok peygamberlerin ALLAH’U EKBER deyişine kızdılar, öfkelendiler ve bu deyişten korktular. Bu söz yani ALLAH’U EKBER/Allah en büyüktür sözü öyle etkilidir ki müminlerin yüreği bununla ferahlar, imanları kavileşir, umutları pekişir, sırtları pekleşir. Bu sözle kâfir ve mücrimlerin ise kalpleri korkuyla dolar, inkâra dayalı saltanatları tepetaklak olur ve şeytani hevesleri yerle yeksan olur.

ALLAH’U EKBER sözü müminlere her sevinçli, hüzünlü, hayret verici, önemli ve teslimiyet içeren olay ve an için bir şiar ve slogandır. İslam düşmanlarına ise bir esef, hayıf ve ‘La’ darbesidir. Onlar, Allah’ın büyüklüğünü kabullenmezler, kabullenemezler; çünkü ALLAH’U EKBER lafzı, hakikati, kabulü, zikri ve sloganı onların şeytani kulaklarına ve nefsi arzularına her iliştiğinde kabul ettikleri her ‘en büyük’ün ne kadar aciz, yetersiz, sınırlı ve fani olduğunu görürler. Onların o kadar ‘en büyük’leri var ki Allah’ın en büyük oluşunu kabul etmelerine engeldir.

Nefisleri, benlikleri, ırkları, dilleri, ideolojileri, partileri, klikleri, makamları, malları, arzuları, fantezileri, tuttukları takımlar, idol kıldıkları sanatçılar, kombin olması için onlarca uğraş verdikleri renkler ve tarzlar onlar için ‘en büyük’tür. Bunlar, onlar için birer put ve ilahtır. Bu sebeple tek ilah olan Allah’ın büyüklüğünün telaffuzu ve terennümü olan ALLAH’U EKBER’den korkarlar. Bu kelimeyle yüz yüze gelmek istemezler, bu kelime karşısında azgın boğa gibi kudururlar ve bu kelimenin hayata hâkim olmasına karşıdırlar. Tavırları tıpkı Bilal’in ‘AHAD’ kelimesinin put düzenlerini nasıl sarstığını bilen Mekkeli müşriklerin tavırlarına o kadar benziyor ki…

Allah’ın ayette buyurduğu gibi ‘kininizden geberin’ umuduyla bir kez, yüz kez ve milyon kez ALLAH’U EKBER!

Bilal gibi ‘Vallahi bu sözden daha çok sizi kızdıracak bir kelime bilseydim, onu derdim’ hürmetine bir kez, yüz kez ve milyon kez ALLAH’U EKBER!

Bu depremde Allah için işleyenin, musibetini Allah’a yaklaşmakla rahmete çevirenin, isim ve unvanını öne çıkarmadan yardıma koşanın; darda, zorda ve enkazda olanın imdadına el olanın, insana ve insanlığa dair diğerkâm olanın aşkına bir kez, yüz kez ve milyon kez ALLAH’U EKBER!

Bu depremde Allah’a karşı olanın, musibeti Allah’tan uzaklaşmakla kaybedenin, isim ve unvanı onun reklamı olan rezillerin, masa başı yalan üretenlerin ve algı oluşturanların, kâfire hayran mümine düşman olanın, mazluma değil zalime el olanın hidayetini arzulama duasıyla ve hidayeti bulacaklar değillerse onların kahrı niyazıyla bir kez, yüz kez ve milyon kez ALLAH’U EKBER!

Saatlerce enkazda kalıp Allah’ı bir an unutmayan, kurtulma umudunu kaybetmeyen ve onları kurtarma umudunu bir an dahi yitirmeyen bütün koca yürekli anneler, bebeler, çocuklar, gençler ve ihtiyarların temennisi ve zikri olduğu için bir kez, yüz kez ve milyon kez ALLAH’U EKBER!

Karanlığa ve derinliğe gömülmüş binlerce binanın yıkık, çökük ve çatlak kolonları, tavanları ve duvarları arasından içerden dışarıya, dışarıdan içeriye süzülen imanlı yürekler, umutlu gönüller, hüzünlü bakışlar ve acıyla yoğrulan merhametli vicdanlar elçisi olarak bir kez, yüz kez ve milyon kez ALLAH’U EKBER!

Daha daha… Her nimet, her şükür, her imkân, her şefkat için Mülk’ün gerçek sahibi Allah’a arz edilsin diye bir kez, yüz kez ve milyon kez ALLAH’U EKBEEER!