Klinik bir vaka halini alan ‘cemaat ve tarikatler`e saldırı ahlaksız ve müfsit bir yapı olan Oktar grubuna yapılan operasyondan sonra yeniden tam gaz devreye girdi. Ateş serbest saldırıya geçenlere ‘Gülen ve Oktar`ın başını çektiği grupların birer şer, ahlaksızlık ve ifsat şebekesi olduğunu yeni mi fark ettiniz?` diye sormak lazımdır. Emin olun, bu soruya ‘Evet!` cevabı veremezler. Verseler bile yalan söylüyorlar.

Söz uçar gider; ama yazı ve kayıt kalır. Mal bulmuş mağribi gibi ‘cemaatler şöyle, tarikatlar böyledir. Cemaat ve tarikatlar mercek altına alınmalıdır. Her bir cemaat ve tarikat, potansiyel tehlikedir.` diye höykürenlerin dününe, çalışmalarına ve arşivlerine bakın Gülen ve Oktar`a övgüleri yalakalık olarak vıcık vıcık paçalarından akmaktadır.

İnsanların huzurundan yana, darbe karşıtı olduğunu söyleyen ve 15 Temmuz meşum darbe girişimi üzerinden cemaat ve tarikatlara salya sümük saldıranlar kim olursa olsun ve niyeti ne olursa olsun ya bir şer mahfilidir ya da şer odaklarının tuzağına hizmet etmektedir. Peki, bunlar gerçekten kendilerini ahlaki ve darbe karşıtı olarak görüyorlarsa niçin darbelerin asıl kaynağı ve özgürlüklerin gerçek düşmanı Kemalistlere hiç söz söylemiyorlar? 15 Temmuz darbe girişiminde şifreli sözcük, ortak sözcük Mustafa Kemal`in “Yurtta Sulh” sözünden mülhem değil miydi?

Cemaat, tarikat sözcüklerinin etimolojisinden haberi olmayan, dini bilgisi bir ilmihal düzeyindeki sınavı geçemeyecek durumda olan; CNN, Fox ve Habertürk gibi dine ve dindar nesillere düşman kanallarda arz-ı endam edecek kadar bilinç yoksunu olanlar unutmasın ki;

 15 Temmuz darbesini Kemalistler, ulusalcılar ve çağdaş yaşam heveslileri önlemedi. Onlar ATM`lerde para, AVM`lerde makarna kuyruklarına girdiklerinde cemaat ve tarikatlardan aldığı edep ve direnme bilinciyle Müslüman halk tankların önüne yattı, kurşunlara göğsünü siper etti.

Müslüman halk Kurtuluş Savaşını da tekke ve zaviyelerin desteğiyle kazanmış; ama birileri Cumhuriyetin ilanından sonra laiklik, devletçilik gibi ilkelerle halkın devrimini çalmış, darağaçları ve istiklal mahkemeleriyle halka düşman kesilmişti. Bugün de birileri aynı şekilde halkın ümmet adına emperyalizme karşı sergilediği 15 Temmuz direnişini demokrasi gibi kılıflarla çalmak istiyor ve ‘cemaat-tarikat` bahanesiyle halka yeni 28 Şubatlar yaşatmak istiyor.

Dün FETÖ ve Oktar gibi yapıları cemaatlere saldırtan ve onlar üzerinden birçok İslami kavramı kirli algılara kurban edenlerle bugün bu yapılar bahanesiyle cemaatlere saldırtan aynı güçtür. Sadece piyon, kukla ve oyuncularını değiştirmişler. Cemaat kavramı üzerinden saldırıya geçenler bu kişi ve yapılar “yerlilik” hilesiyle “ulusçuluk” belasını kalıcılaştırmak istiyorlar.

Namazı, hacı, zekâtı ve orucu cemaat olmadan kemale ermeyen; istikametini tarikat mürşitlerinin kılavuzluğu olmadan bulmakta zorlanan bir halkın elinden bunları almak dini, dindarlığı, ahlakı ve erdemi bu halkın elinden almaktır. Cemaat kavramını silikleştirmek ve cemaatlere saldırı hazırlığında olan siz embesiller iyice okuyun! Niçin cemaat? Çünkü

Cemaat, Allah`ın rahmetine vesiledir.

Cemaat günaha karşı bir hatırlatma vesilesidir.

Cemaat kaynaşma ve dayanışma içindir.

Cemaat tek başına olmaktan 27 kat daha hayırlıdır.

Gıdasını Kur`an ve sünnetten alan samimi İslami cemaatler farklı çalışma şekil ve araçları kullanabilirler. Böylesi diğerkâm cemaatlerin daveti tüm insanlaradır. Sağlam bir akide, salih ameller ve vahdeti esas alan bir gidiş onların temel hedefidir.

Ey nefsine köle birey ve yapılar o halde çekin pis ellerinizi ve dilinizi cemaatlerimizden!