Eğitim sistemlerinin genel olarak ortalama zekâya hitap edecek şekilde tasarlandığını, bizim eğitim sistemimizin de bu açıdan diğer ülke eğitim sistemleriyle benzerlik gösterip ortalama zekâya sahip, toplum geneline hitap edecek şekilde hazırlandığını daha önce belirtmiştik.
Yine aynı yazıda normalin üstü zekâya sahip bireylerle ilgili eğitim politikalarımız ve bu politikaların sonuçları üzerinde durmuştuk.
Bugün ise eğitim sistemimizin vicdanı olarak niteleyebileceğimiz özel eğitime ihtiyacı olan özel öğrencilerimizden ve onların eğitiminden teknik detaylara pek girmeden bahsedelim.
Bireylerin zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimlerindeki geriliğe yönelik yapılan eğitimleri genel olarak özel eğitim diye niteleyebiliriz.
Eğitim sistemlerinin vicdani boyutu olarak nitelememizin sebebi bu alanın en az ölçülebilen alanlarından olmasıdır biraz da. Eğitim sistemlerinin kalkınmışlık düzeyini ölçen uluslararası çalışmalarda da özel eğitimdeki kazanımlara pek yer verilmemektedir.
Türkiye, özel bireylerin eğitimi konusunda özellikle Ak Parti iktidarı döneminde ciddi çalışmalar yapmış, yeterli düzeyde olmasa bile dünyadaki birçok ülkeye göre daha iyi durumdadır.
Ülkemizde hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler kaynaştırma bütünleştirme yoluyla eğitimlerini devam ettirmekte, eğitim süreçleri destek eğitimleriyle takviye edilmektedir. Orta ve ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler ise daha çok özel eğitim okullarında ve özel eğitim sınıflarında eğitim görmektedir. Yine bu eğitimler ihtiyaca bağlı olarak “Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri” ile desteklenmektedir.
Türkiye’de son yıllarda özel eğitim anaokulları, özel eğitim okulları, mesleki eğitim uygulama okulları ve özel eğitim sınıflarının sayısı ciddi sayıda artmışsa da maalesef ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Bu okulların yapıları ve durumları gereği öğrenci sayılarının az olması nedeniyle bu okullarda eğitim görmesi gereken öğrencilerin çok az kısmı eğitim görebilmektedir. Bu nedenle bu okulların sayıları hızla arttırılmalıdır.
Yine okullardaki destek eğitim odaları ve burada kullanılan materyallerin sayısı hızla arttırılmalı, destek eğitiminde görev alan öğretmenlere bu konu ile ilgili eğitimler verilmelidir.
Özel eğitimle ilgili önemli problemlerimizden biri de konu ile ilgili yeterli sayıda uzman eğitimcimizin olmayışıdır. Üniversitelerde bu alanda çalışmalar artmışsa da bu çalışmalar yeterli değildir. Daha fazla çalışma yapılmalı ve daha uygulanabilir programlar geliştirilmelidir.
Erken tanı ve müdahaleyle beraber eğitimlerin erken yaşta başlaması çok önemlidir. Bu nedenle aile eğitimleri de çok öneli olup bakanlığın bu alanda ailelere çok ciddi eğitim programları hazırlayıp uygulamalıdır.
Özel eğitim alanında mesleki eğitim okullarının sayısı artmış olsa bile çok daha fazlasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu eğitimleri teşvik edici istihdam politikaları geliştirerek problemler çözülmelidir.
Dini, ahlaki ve vicdani hassasiyetlerimiz gereği özel bireylere karşı sorumluluklarımızı devletle beraber toplum olarak da eksiksiz yerine getirmeli bu konudaki duyarlılığı arttırmalıyız. Bizlerin sahip olduğu bütün haklara onlarında en az bizim kadar sahip olması gerektiği bilinciyle hareket edip eğitim ihtiyaçlarını eksiksiz bir şekilde karşılamalıyız.