Öğretmene şiddet, meslek kanunu, yeni müfredat derken yoğun eğitim gündemi nedeniyle bir türlü değinemediğimiz “eğitimde başarı farkları ve bu farkların azaltılması” konusuna değinelim bu hafta.

Eğitim sistemlerinin başarıya ulaşmaları için gerçekleştirmeleri gereken en önemli hedeflerinden biri de öğrenciler arasında oluşan başarı farkları ve bu farklarının azaltılmasına yönelik çalışmalardır. Bu durum eğitimde adaleti sağlama meselesi olarak da nitelenebilir.

 Öğrencilere eğitimde eşit fırsatlara sahip olmasını sağlamakla ilgili olan bu durum coğrafi, ekonomik veya sosyal şartlar nedeniyle oluşan engellere yönelik eğitim olanaklarının sunularak farkın minimize edilmesidir. Bununla beraber tüm öğrencilerin eğitim olanakları, uygun ders kitaplarına, dijital kaynaklara ve öğrenme materyallerine erişimi sürecinde eşitlikten ziyade adaletin sağlanması gerekir.

Başarı farklarının oluşmasında bireysel, ailevi, çevresel ve sistemsel birçok neden etkili olmaktadır.

Bireysel nedenler olarak zeka, yetenek ve motivasyon durumu sayılabilir. Bunların dışında aile, çevre ve arkadaşlar da yine eğitim kalitesinde başarı farklarının oluşmasında ciddi etkilere sahiptir.

Ama bunların ötesinde asıl belirleyici olan devletin eğitim politikaları ve bu politikalara bağlı geliştirdiği fırsat eşitliği, kaynakların adil dağılımı, sınav sistemi gibi birçok etmen vardır.

Anayasada, eğitim kanunlarında ve hükümet programlarında kesin bir dille belirtilen eğitimde fırsat ve imkan eşitliği konusu başarı farklarını etkileyen eğitim politikalarının temel belirleyicisi olmalıdır.

Ülkemizde var olan bölgeler ve şehirler arasındaki başarı farkları on yıl kadar önceki sokak olaylarıyla bazı bölgelerde eğitimin sekteye uğramasıyla iyice artmıştı. Sonraki süreçte “salgın” ile bir süre dijital eğitime geçilmiş ve bu süreçte de imkanlar nedeniyle ciddi sayıda öğrenci maalesef eğitimden uzak kalmıştır.

Salgının bitiminden sonrada yaşadığımız büyük deprem felaketi birçok öğrencinin eğitim imkanlarına yeterince erişememesine sebep olmuş bu durum var olan başarı makasının iyice açılmasına sebep olmuştur.

Eğitimde başarı farklarının azaltılması, uzun vadeli ve çok boyutlu bir çaba gerektirir. Türkiye'de eğitimde başarı farklarının azaltılması amacıyla çeşitli çalışmalar ve projeler yürütülmektedir. Bu çalışmalar, Milli Eğitim Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenmektedir.

Bunlar genel olarak okulöncesi eğitimin yaygınlaştırılması, pansiyon ve taşımalı eğitimle okul erişiminin kolaylaştırılması, öğretmen eğitimi ve kalitesinin arttırılması, Fatih ve benzeri projelerle dijital kaynak erişiminin artması, ücretsiz ders kitapları, burs desteği ve sivil toplum kuruluşları ile yapılan işbirlikleri olarak sıralanabilir.

Ancak ölçme ve değerlendirme sonuçları bölgeler, şehirler ve hatta aynı ilin ilçeleri arasında oluşan ciddi başarı farklarının kapanmadığını bu konuda çok daha fazla çaba harcanması gerektiğini göstermektedir.

Unesco, OECD gibi uluslararası kuruluşlarında eğitimin en büyük meselesi olarak gördüğü başarı farklarının azaltılması meselesi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından daha fazla dikkate alınmalı geliştirilecek eğitim politikalarıyla bu sorunun çözümünde çok daha ciddi adımlar atılmalıdır.