Yaklaşık 14 aydır Gazze Şeridi başta olmak üzere Batı Şeria ve Lübnan’da terör rejimi ve destekçileri insanlık tarihinde görülmemiş şekilde her türlü vahşeti dünyanın gözüne sokarcasına devam ettiriyor.
Gazze ve Lübnan şehidler veriyor ve yıkım üstüne yıkıma ve katliamlara uğruyor ve bu konuda içimiz kan ağlıyor. Lakin bütün bu trajik tabloya rağmen akan mazlumların kanı, direnişin fedakârca mücadelesi ve halkın her türlü alçakça oyun ve vahşetlere rağmen kırılamayan iman ve iradesi dünyayı değiştiriyor ve değiştirecektir. Bu cümleden israil terör rejimini destekleyen veya sessiz kalan iktidarlar bu ahın sonucunda yıkılıyor yıkılacaktır. israil terör örgütü (İTÖ)’ne destek veren birçok ülkede iktidarlar değişti, değişiyor ve değişmeye devam edecektir. Mazlumların ahı elbette zulüm düzenlerini yıkacaktır. Bu zulüm dünya halklarının gözünü açtı. Artık dünyada kurulu “müesses nizam” dedikleri egemen güçlerin iktidarı sallanmaya başladı ve bu sürecin sonunda dünyada yeni güç dengesi ortaya çıkacaktır.
Gazze Şeridi ve Lübnan’da her gün her saat yeni yeni katliamalar yaşanırken, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), ABD ve destekçilerinin tüm baskılarına rağmen Gazze'de savaş suçu işledikleri gerekçesiyle siyonist işgal rejimi elebaşları Binyamin Netanyahu ve Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkardı. Bu karar sonrası birçok ülke karara uyacaklarını açıklarken, İTÖ’ye destek veren ABD ve bazı batılı ülkeler sert şekilde karşı çıktılar. Bu karar belki saldırıları durdurmayacak ancak siyonist katillerin dünyada rahat olamayacaklarını göstermesi açısından önemli bir adım ve dünya vicdanının zaferidir.
İTÖ’nün yayılmacı ve katliamcı politikası ve ateşin bölgeye yayılacağı dillendirilirken, geçen hafta ABD Başkanı Joe Biden’ın, ABD'ye ait balistik füzeleri kullanması için Ukrayna'ya izin vermesi ile Rusya-Ukrayna savaşı dünya gündeminde ilk sıraya yerleşti. Dünya diken üstünde, nükleer savaş çıkmasından endişe ediliyor. Bu savaşın büyümesi durumunda coğrafyamızda ve Avrupa’da etkilenmeyen hiçbir ülke kalmayacaktır. Gazze yansın diye ateşe benzin taşıyanlar, kardeşlerinin yardımına gitme yerine İTÖ’ye örtülü destek veren veya en azından sessiz kalanlar taraf olmak zorunda kalacaklar ve bu ateşten paylarını alacaklardır. Gazze ve Lübnan’da yaşanan soykırım ve insanlık dışı vahşet ve katliamlar yapılırken zulme ortak olursanız o ateş bir gün sizi de yakar.
Şimdi dünya gündeminde Ukrayna savaşına NATO’nun dahil olup olmayacağı konuşuluyor. Tabi ki bu durum ülkemizi de bölge ülkelerini de mutlaka etkileyecektir. Ne olursa olsun bizler asıl gündemimize odaklanalım ve gözümüzü bir an bile olsa Gazze, Lübnan, Batı Şeria ve direniş cephesinden ve mazlum sivillerden almayalım. Bütün dünyayı Gazze ve Lübnan’daki mazlum çocuk ve kadınların bırakın bir damla kanına, bir damla gözyaşına değişmeyiz. Mazlumları kurtarmayan dünya yıkılsın zaten. Bunu bizler değil, dünyaya kök salanlar düşünsün.
Kardeşlerimizi İslam’ın emrettiği ve meşru gördüğü her türlü imkân ve vasıta ile desteklemekten geri durmayalım. Kavli ve fiili dualarımızla onlarla olalım. Tahammül sınırlarını aşan bu vahşeti durdurmak için sadece elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyalım. Boykotu büyüterek ve kitlesel gösterilerle Gazze ve Lübnan halkı ve direnişinin yanında olduğumuzu gösterelim. Kardeşlerimizi abluka, açlık, gıda ve ilaçsızlık ile bombardıman altında maruz kaldıkları ölüm cenderesinden kurtarmak için var gücümüzle çalışalım. Gazze ve Lübnan halkı ve direnişi dünyanın gidişatını kanlarıyla ve yıkılmaz iradeleriyle değiştiriyorlar. Bizler de bu fedakârlık ve cihad safına layık olacak şekilde mücadeleden geri durmayalım.
Selam ve dua ile…