Doğrusu..

Mübarek Aksâ Tûfânı başlar başlamaz..

Allah razı olsun..

Fiilî cephe açan, açabilen..

Lübnan Hizbullahı'ndan sonra..

En fazla beklenti..

Ürdün'deki İslâmî Hareket'ten idi..

En çok da..

Oranın en büyük..

Ve gayet de iyi örgütlü..

İhvan-ı Müslimîn Cemaatinden idi..

 


Diğer yandan..

Malum..

Esasen Ürdün diye bir devlet yoktur..

Orası Filistin'dir..

Necis ve habis İngiliz yönetiminin..

Kanser hücresi siyonist için..

Kolayca "işgal devleti" kurabilmek adına..

"Kurdurmuş olduğu" bir aşiret "devletçiği"dir..

 


Amma..

Daha önemlisi..

"Ürdünlü" diye..

Ürdün'de yaşayanların..

En az yüzde altmış beşi..

Bizzat Filistinlidir..

Filistin insanıdır..

 


Yine..

Ürdün Müslümanlarından ciddi beklenti bağlamında..

Hatırlanacaktır..

Bizzat Direniş'in kendisi..

Ve henüz Tufan'ın ilk günlerinden başlayarak..

Önemli açıklamalar yapmışlardı..

 

Mesela..

Mübarek Tufan üzerinden..

Henüz bir ay geçmişti ki..

Tüm bir Ümmet adına sözcülük vazifesi üstlenmiş bulunan..

Ebu Ubeyde..

Bütün o heybetiyle..

Kameraların karşısına çıkmış..

Ve Ürdünlüleri..

Bekleneni yapmaya çağırmıştı..

İlgi çeken en önemli ifadesi de..

"Ve siz ey Ürdünlüler..

Sizler işgalci düşmanın en büyük kabususunuz..

Harekete geçmesinden en fazla korktuğu..

Ve engel olmak için..

Her türlü uğraşı verdikleri de..

Yine sizlersiniz..!" ifadesi olmuştu..

 

Lâkin..

Maalesef..

Hepimiz gibi..

Ürdünlülerden de..

Bu beklentiyi karşılayacak bir şey gerçekleşmedi..!

Hakkını yemeyelim..

Özellikle de..

Ürdün İhvan-ı Müslimîn hareketi öncülüğünde..

Ürdün Müslümanları..

En fazla gösteri yapan..

Ayağa kalkan..

Gazze için bir şeyler yapmaktan yorulmayanlar içerisinde..

Hep başı çekti..

Ve bu durum..

Ebu Ubeyde'nin deyişiyle..

"Düşmanın kabusu" oluyordu..

Hem..

Düşmanın uşaklığında..

Onları aratmayan alçak rejime..

Ve onun hâin "kral"ına da hafakanlar bastırıyordu..

Ama..

Dediğim gibi..

O müthiş beklentiyi karşılayacak..

Maalesef..

Hiç bir şey olmadı..!

 

Olmamakla kalmadı..

Hâin krallık rejimi..

Halkın rağmına..

Yemen'den..

Irak'tan..

Suriye'den..

İran'dan vb fırlatılan..

Ve siyonist rejimi hedef alan..

Onlarca füzeye engel olmayı hep "esas görev" saydı..

Bu vazifeyi "varlık sebebim" diyerek..

En "kararlı" şekilde uyguladı..!

 


Bununla da kalmadı..

Yemen füzesi korkusuyla..

Deniz yolunu artık kullanamayan..

Düşman ve destekçilerine..

Ürdün "can damarı" oldu..

Karayoluyla "israil"e desteğe giden tırlar için..

Sınırlarını sonuna kadar açtı..!

Vızır vızır..

Tırlar..

Kamyonlar..

Düşmana her türlü malzeme taşımaya devam etti..

 


Lâkin..

Bu sabah..

O kamyonlardan birini süren..

Yiğit bir Ürdünlü..

Düşmanın..

Şimdiye kadarki itiraflarına göre..

En az üç siyonist askeri..

Cehennem'e gönderecek şekilde..

O çoktandır beklenen tarzdaki fedaî bir eylem gerçekleştirip..

Bu uğurda çatışarak..

Şehid olana dek vuruşunca..

Şimdi artık..

Bütün dengelerin..

Direniş ve halk adına değişebileceği bir fırsat oluştu..!

 

Bu son 2 aydır..

Sadece 2 gün sonra..

10 Eylül günü yapılacak..

Sözde seçimlere yoğunlaşmış olan..

Ürdün İslâmî hareketi..

Bunu ciddi bir fırsata dönüştürürse..

Ebu Ubeyde'nin söylediği şekilde..

Düşman için "En büyük kabus" olmanın önü açılacak..

Ve de tahmin edilebilenin ötesinde..

Muazzam değişimler yaşanacak..

 

Amma..

Bunu değil de..

"Çizilmiş sınırlar" içinde kalmaya devam edilirse..

Sen sağ, ben selamet..

"Seçimlere" devam et..!