Aleyhissalâtu wesselâm Efendimiz'in..
Şu hadîslerini bilirsiniz:
"Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz!
Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler.
Ta ki, Yahudiler taşın, ağacın arkasına gizlenir.
Bunun üzerine o taş, o ağaç,
‘Ey Müslüman, ey Allah’ın kulu!
İşte arkamda bir Yahudi!
Gel, onu öldür!’ der.
Yalnızca garkad ağacı bir şey söylemez.
Zira o, Yahudi ağacıdır.”
Bu çok bilinen hadîsi..
Bugünlerde farklı anlamaya başladık..
Malûm..
Aksâ Tûfânı sonrası..
Her şeye yeni ve şimdiye dek bize kapalı olan anlamlarla bakmaya..
Yeniden fehmetmeye başladık ya..
Bu hadîs de öyle oldu..
Meğer..
Biz Müslümanlar dâhil..
Hiç kimse..
Bu insaniyet savaşında, mücadelesinde..
Filistinlilere yardım etmeyecek..
Onları yardımsız bırakacaktı..
Herkes..
Hepimiz..
Körleri, sağırları oynayacaktık ki..
İş taşlara, ağaçlara kalacaktı..!
Meğer..
Mücahidlerin..
O çok zor şartlarda çekip yayınladığı görüntülerdeki..
Taş ve ağaçlar..
Bizlerden iş çıkmayınca..
Katillerin saklandığı, sığındığı yerleri gösterme görevini kendileri üstlenecekti de..
Mücahidler de gidip hepsini havaya uçuracaktı..
Bu kutlu savaşı öyle yürütecekti..!
Uydu ve sâireden gelen istihbaratı..
Mücahidlerle paylaşanların..
Bir de..
Buna mukabil..
Düşmanla paylaşanların..
Kulakları çınlasın..!
Kim Müslüman ağacı..
Kim yahudi ağacı..
Herkes kendisini yoklasın..!
Daha korkuncu..
Meğer..
İçimizdeki çok kişiyi de kapsayacak şekilde..
Adı..
Suud..
Emirlikler..
Hele de..
Ürdün vb..
Diye bilinse de..
Bu belde ve araziler..
Şu yapı ve kişiler..
Bu vahşi siyonistlerin..
Çok önceden dikmiş olduğu..
Garkad ağaçları imiş..!
En korkuncunu ise söylemeye dilim varmıyor..
Titriyorum:
Peki..
Bizzat bizler..
Mangalda kül bırakmayan hayalî mücahidler..
Bizler hangi türdeniz?
Müslüman ağacı mı?
Garkad ağacı mıyız?
Bizlerin her biri..
Garkad adayı sayılabilir miyiz!?
O potansiyeli taşıyor muyuz!?
Allahım!
Aklımıza, dinimize mukayyet ol!
Bizleri..
Dünya Ahiret rezil edecek amellerden uzak tut..!
Bizleri..
Bu zincirlerimizden..
Halâs eyle..!