"...Allah'ın yarattıklarını değiştirmeye..."
"...Allah'ın kullarını saptırmaya..."
"...Boş kuruntulara kaptırmaya..."
"...Hayvanların bedenlerine müdahale etmeye..." vs
Tüm bunlara..
"And içmişler..."!
Var güçleriyle taarruza geçmişler..
"...Fıtratı değiştirecekler..."
"...Allah'ın yarattığı kullardan belli bir kısmını alacaklar..."
"...Boyunduruk altına koyacaklar..."
"...Onlara emir ve talimat verecekler..."
"...Onlara sürekli ümit pompalayacaklar..."
"...Bazı dişilere tapınacaklar, onlardan meded umacaklar, onlara yalvaracaklar..."
"...İnatçı Şeytan'a tapınacaklar, ondan yardım alacaklar, onu çağıracaklar..."
"...Şeytanlar da onlara hep vaadlerde bulunacak..."
Biri bitmeden diğerine geçecek..
Onları asla yalnız başlarına bırakmayacak..
Hepsini bizzat o yönlendirecek..!
Doğrusu..
Nisa Sûresi'nin..
İlgili ayetlerini (113-126) okudukça..
Şu günümüzde yaşadıklarımıza..
Bize yaşatılanlara..
Nasıl da ışık tuttuğunu..
Hayret ve de hayranlıkla görüyorsunuz.
Allah'ın yarattığı..
İnsanları..
Hayvanları..
Tabiatı..
Her bir şeyi..
Üzerine yaratılmış bulundukları..
Tertemiz fıtratlarından koparıp..
Dişilere ve Şeytanlara taptırmaları..
Anlamsız ve de akılsızca..
Nasıl da boyunlarına tasma geçirmeleri..
Sağa sola..
Her bir tarafa salmaları..
Saldırmaları..
Saldırtmaları vs..
Hele..
"...Allah'ın yarattığını değiştirmek..." ifadesi..
Tam da içinde bulunduğumuz hâli anlatıyor!
Subhanallah!
Nasıl da tarif ediyor Kur'an tüm bunları!
Lâkin..
Diğer yandan..
Kurtuluş yolunu da gösteriyor..
Hem de çok basit olduğunu ortaya koyarak:
"Allah'ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışırdı. Hâlbuki onlar ancak kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana kitabı (Kur'an'ı) ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın sana lütfu çok büyüktür!"
"İman edip salih ameller işleyenleri ebedî olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah gerçek bir vaadde bulunmuştur. Kimdir sözü Allah'ınkinden daha doğru olan?"