"Ey Yahya! Tut Kitab'ı kuvvetle!.." (Meryem Sûresi, 12)
Tutacaksın Kitab'ı..
Kaldıracaksın..
Yahya'sın zira sen..
Hayat sendedir..
Umut senledir zira.
"...Biz ona hükmü çocukken verdik." (Meryem Sûresi, 12)
Henüz emekliyorken..
Minnacık iken daha..
Mes'uliyetin başladı.
Kitab'ın hükmünü öğrendin..
Ahkâmını hâkim kılasın diye.
Hikmetine erdin..
Kullara ulaştırasın diye.
Esasen..
Kitab'ı "tutasın" diye var edildin..
Tutunasın..
Tutup bırakmayasın.
Ve bir de "kuvvetle"..
Tüm kuvvetinle..
Bütün, melekenle..
Sana verilen her bir şeyle.
"Tutasın!"..
Tüm fehminle..
İlmini..
Marifetini..
Hükmünü..
Hikmetini..
Okuyasın.
Okutasın..
Öğrenesin..
Öğretesin..
Esas da, yaşayasın tabi..
"Yahya"sın ya..
Yaşatasın bir de!
Haberdâr olmayana ulaştırasın..
Hayat veresin Kitab'la..
Hidayete erdiresin..
Fevc fevc, akın akın kavuşturasın.
"Kuvvetle"..
Kuvvet nâmına..
Güç adına..
Ne varsa..
Edinesin her birini..
Ve Kitab için..
Şiddetle uygulayasın.
Kitabdan aldığın gücünü..
Dosta, düşmana gösteresin.
Kötü gözle bakanın..
Gözlerini oyasın.
Ellerini kırasın..
Necis elini atanın.
Kesesin dilini, uzatanın!
Yaşasın Kitab!
Yaşasın Kitab'ı kuvvetle tutan Yahyalar!
Yaşasın Kitab'ı için yaşayan..
Kitab'ı yaşayan..
Kitab'ı hayata hâkim kılan..
Kitab'ı, tanımayana ulaştıran..
Kitab'ı kuvvetle tutan..
Kitab'ı şiddetle koruyan..
Kitab'a uzanan elleri kıran!