Hamd, insanı ahsen-i takvîm üzere yaratana, salât ve selâm da O`nun pak Rasûlüne olsun.

İnsan… Allah`ın yeryüzündeki halifesi… Her şey ona musahhar kılınmış; bakamadığı güneş, dokunamadığı yıldızlar ve hatta göremediği bakteriler, mikroplar bile… İnsanlar da, birbirlerine hizmetçi kılınmışlardır. Öyle bir nizam yaratmış ki Allah, anne evlada hizmetçi, doktor çöpçüye, mühendis müteahhite… Rabbimiz böyle bir sistem yaratmakla birlikte, kimsenin kimseye zulmetmesini kabul etmemiş. Ayrıca insanın değerini bilenlere çeşitli mükâfatlar vaat etmiş. Susuza su vermekten tutun, yoldaki bir taşı kaldırıp da yoldan geçenlere ferahlık sağlamayı dahi sevap saymış. Köle azad etmenin en büyük sevaplardan biri olduğunu Rasulünün(asv) diliyle ümmete ve insanlığa duyurmuş. Gel gelelim, bilmiyoruz insanın ve insanlığın kadrini… Düşünmüyoruz mü`min kardeşimizin değerini. Kaç ayar altın, bir mü`minden daha değerlidir? 1 lira mı değerlidir bizim gözümüzde, yoksa mümin kardeşimiz mi? Hangi ülkenin parasının ne kadarı, bir Müslüman`ın kıymetine denk olabilir ki? Heyhat! Çamura düşen 1 lirayı yerden alır, temizleriz de, bataklığa batmakta olan bir Müslüman`ın elinden tutmayız. Avro düşünce döviz bürolarına koşarız belki ama mümin kardeşimiz düşünce umurumuzda olmaz. Değeri düştü işte, koş yakala mü`min kardeşini! Al sakla en güzel mücevher sandığında, yani kalbinde… Büyüt dua dua, uzat Rabbine ve değer kazansın senin gönül kasanda… “Rabbim! Bu kirlenmiş, bunu temizle!” de… Kendini de unutma arada, sen de kirlenme! Değer kazanan kardeşin elbette para değil, değer kazandıktan sonra onu bozdurup harcama!..

Bir bardak çay olur, sıcak birkaç sözcük olur esirgeme kardeşinden… Sabun olma, keçe ol ayaklarına… “Kayma kardeşim!” de, “Ne olur sıkı dur çünkü sen benim için değerlisin..”

Belki yüzün yok onunla yüz yüze gelmeye, belki çok ihmal ettin… Hastalıklar, doğumlar, taziyeler, kandiller, bayramlar bir fırsattır. Bul bir bahane ve karşı koymasına izin vermeden sarılıver kardeşine. Sen gönül ver de bırak o sana söylenip dursun… Mudara etsin seni bırak, içini döksün… Yeter ki şeytana dökülmesin, nefse yenilmesin…

Her insan bir kimya… Bir tekini bile kaybetmek, çok şey kaybettiriyor bize, hele de mü`minse... Vehimlerle, reddedilme korkusuyla, ‘zaten düzelmez` düşüncesiyle kaç kardeşimizi kaybettiğimizi ancak Rabbim bilir. Bari bundan sonra kenetlenelim birbirimize, kendimizi ve birbirimizi kaybetmemize müsaade etmeyelim bundan sonra, hiç değilse…