Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
“Yakında bizim büyük ölümlerimizi göreceksiniz.” demişti Şehid Şeyh Ahmed Yasin. Ve devam etmişti: “O zaman alnımızda şu yazılacak: Biz direndik, ileri atıldık ve kaçmadık."
Önce kendisi göçtü bu fani dünyadan. Bir sabah namazı çıkışı tekerlekli sandalyesinin üstünde buldu onu şehadet. Sadece boyun eklemleri tutan, eli bırakın silah, kalem bile tutamayan bu insana, kelamının gücünden ve etkisinden dolayı bombalar yağdırdılar.
Sonrasında Abdülaziz Rantisi… Bir röportajda, kalp krizinden veya başka şeylerden ölmek yerine Apachi helikopterleriyle şehit olmayı tercih ettiğini söylemişti. Şeyh Ahmed Yasin’in şehadetinden bir ay kadar kısa bir süre sonra, istediği şehadete istediği şekilde kavuştu.
Filistin’den büyüklerin ölümlerini gördüğümüz gibi büyük ölümler de gördük. Toplu katliamlar hepimizin önünde cereyan etmekte. Son olarak, duruşu zalime korku, mazluma huzur veren İsmail Heniyye de katıldı şehitler kervanına. Bir şehit bin umut demek bizim nazarımızda. Zira hiçbir sözünde yanılmayan Şeyh Ahmed Yasin, “Lideri şehit olan bir dava asla kaybetmez.” demişti.
Liderin şehit olması, onun aktif olarak davanın içinde çalıştığını gösterir. Kendisi sağa sola emirler yağdırıp korunaklı sarayında oturan birinin davası mı daha değerlidir yoksa bizzat meselenin içinde, halkının durumundan haberdar birinin davası mı?
Dikkat ederseniz bütün şehit liderlerin evleri sadedir. Duruşları güçlü, sözleri etkilidir. Şehitlik de dâhil olmak üzere, verdikleri bütün sözleri yerine getirmişlerdir. Ne diyordu İsmail Heniyye:
“Canımız, kanımız, ailemiz ve sahip olduğumuz her şey, Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya feda olsun.”
Heniyye’nin çocuklarından ve torunlarından birçoğu şehit olmuştu. Bu sözünü kanıtlar nitelikte son olarak kendisi de Mescid-i Aksa için Allah yolunda canını verdi. Şehadetinin ardından açıklama yapan oğlu, babası hakkında şunları dile getirdi:
“Babamın kanı, bir Filistinli çocuğun kanından daha değerli değil. Onunla gurur duyuyoruz ve başımız dik.”
Gelini ise adeta babasını kaybetmiş bir kızın duygularıyla Heniyye’nin şehadetini kendileri için sabır dileyerek ve güçlü bir duruşla tebrik ediyor:
"Kadere ve ilahi kadere razı olan kalplerimizle, övülmeye ihtiyacı olmayan bir adamın şehadetine başsağlığı dileriz. Bir baba gibiydi, gözümüzün nuruydu. Heniyye saf kanlara katıldı. O büyük bir komutan ve kahramandı. Allah'ın rızası dışında hiçbir şeyi ifade etmiyoruz. Allah bu musibette sabır göstermemizi nasip etsin. Bu dünya fanidir ve Allah'ın izniyle buluşmamız cennette olacaktır. Elveda milletin lideri.”
Hamas, liderleri dışında birçok üst düzey komutanını da şehit verdi. Şehadet yenilgi değildir elbette ancak ümmet için bir kayıp olarak da görsek Üstad Sezai Karakoç’un deyimiyle “Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır.” Ve biz zaferin ışığını, içinde bulunduğumuz karanlık asırda, hüzme hüzme görmeye başladık Allah’ın izniyle.