Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Çocukluğunuzu hatırlıyor musunuz? Anneniz banyo sobasını yakıp da banyo sırası size gelirken nasıl da canınız sıkılırdı, öyle değil mi? Ama o istemediğiniz yere girince de çıkmak istemezdiniz. Kendi çocuklarımız da üç aşağı beş yukarı böyle. Bu hatırlamadan sonra meseleyi bambaşka bir yere getireceğiz.
Malumunuz bayram günlerini idrak etmekteyiz. Ancak bayramlar akraba ziyaretinden çok AVM ziyaretine, piknik gezilerine dönmüş durumda. Bayramda akraba gezmek, özellikle de batıda yaşayanlar için tıpkı bir çocuğun banyoya girmesi gibi… Ancak akrabalarla haşır neşir olunca anlıyorsunuz ki aradığınız buymuş. Sonra insan ayrılmak istemiyor.
Akrabaların “Yüzünü bayramdan bayrama görüyoruz.” tarzı sözleri bile onların size verdiği değeri gösteriyor. Akrabalarla bir araya gelmek, özellikle de batı illerinde unutulmuş bir sünneti ihya etmek demek. Unutulmuş bir sünneti ihya edene de yüz şehid sevabı vardır.
Kudsi hadiste geçtiği üzere, Allah varlıkları yaratmış ve hepsine ayrı bir kıymet vermiş. Sıla-i rahim (akrabalık bağları) Allahu Teâlâ’ya “Ey Rabbim! Herkese bir değer verdin. Bana vermedin mi?” diye sorunca Rabbimiz ona:
“Seni ihya edenle ben de ilişkimi sürdürürüm. Seninle bağını kesenle ben de bağımı keserim.” buyurmuştur. (Bkz. Buhari, Edeb, 13)
“Ağaç, dalıyla gürler.” derler. İnsanoğlu da akrabalarıyla güçlenir, kuvvet bulur. “Tamam ama bizim akrabalarımız akrepten beter.” Diyenleri de duyar gibiyim. Evet, haklı da olabilirsiniz. Burnumuzun ucunu görse aleyhimizde komplo kuran akrabalarımız olabilir. Ancak söyler misiniz, Ebu Leheb kadar mı kötü bizim akrabalarımız?
Rasulullah’a (aleyhissalatu vesselam) düşmanlık edenlerin başında geliyor. Ayete konu olmuş bir müşrikliği var. İflah olmaz bir kötülük abidesi… Karısı da keza. Efendimiz’in (aleyhissalatu vesselam) yoluna dikenler döşüyor ki O geçerken mübarek ayaklarına batsın diye.
Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) bize her konuda örnektir işte. Bu konuda da O’nu örnek alıp hiç değilse bayramlarda akrabalarımızla bir araya gelelim. Gerek İslami tebliğ açısından gerekse insani açıdan güzel bir yoldur akraba ziyareti. Ve bayram ancak böyle bayram olur.
Akrabalarla da iş bitmiyor. Komşularımız, mağdur ve muhtaç aileler, dokunabildiğimiz her yürek, uzanabildiğimiz her yer… Akraba çocuklarına verdiğimiz bayram harçlıkları gibi Filistinli çocuklar için de bayram harçlığı ayırıp göndersek fena mı olur?
Hz. Ali’ye “Bayram nedir?” diye sormuşlar. “Günahsız geçirilen her gündür.” buyurmuş. Rabbim bayramı bayram olanlardan, günü günahsız tamamlayanlardan eylesin cümlemizi. Bayramımız mübarek olsun.