Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Şu hayatta şaşılacak ne çok şey var. İnsan yaşadıkça görüyor, gördükçe daha da şaşırıyor. Hani çok şaşırdığımız durumlarda “Bir yaşıma daha girdim.” deriz ya. Biz böyle böyle yaşlandık. Zira bir yaşımıza daha girmelerimiz hız kesmeden devam ediyor.
Dünyada 2 milyarı aşkın Müslüman var. Bu ne demek? Rabbi bir, Peygamber’i bir, kıblesi bir, Kitab’ı bir, hakikatleri, iman şartları bir olan iki milyardan fazla insan var. Bu iki milyar insanı bir araya getirmesi beklenen bir şey daha var: zulme uğrayan kardeşleri.
Şu an gündemde Filistin olmak üzere, Doğu Türkistan’da, Suriye’de, Arakan’da, Batı’nın iliklerine kadar sömürdüğü Afrika’da, Çeçenistan’da, adını saydığımız sayamadığımız birçok yerde mazlum kardeşlerimiz var. Bolluk ve ferahlık zamanlarında topluluklar birbirinden ayrılabilir, aynı yolun yolcuları, aynı davanın elemanları birbirine muhalefet edebilir ama bizler şu an doğusundan batısına hemen bütün İslam coğrafyasında mazlum iken nasıl oluyor da bu kadar tefrika içinde olabiliyoruz?
Şaşılacak şey doğrusu! Hak dinin mensuplarıyız diyoruz ancak batıl dediklerimizin bir araya geldiği gibi birleşemiyoruz. Yahudi ile Hristiyan’ın inandığı değerler bile farklı. Helal ve haramlar noktasında bile ayrılıyorlar ancak gelinen noktada İslam düşmanlığı için sırt sırta verdiklerini görüyoruz.
Tamam, Üstad Bediüzzaman “Ehl-i dalâletin zilletindendir ittifakları; ehl-i hidayetin izzetindendir ihtilafları.” diyerek dalalet ehlinin, kendini yetersiz gördüğü için bir araya geldiğini, hidayet ehlinin her fırkasının kendini güçlü gördüğü için diğer gruplara ihtiyacı olmadığını düşündüğünü beyan etse de artık kendimize bu kadar güvenmeyelim yahu! Bir silkinelim, kendimize gelelim. Diyelim ki, “Bu kadar ayrılık, anlaşmazlık yeter! Aramızdaki kavgaya, hiç değilse orada kardeşlerimiz katledilirken biraz ara verelim.
Şaşılacak şey doğrusu! Biri boykot deyince ortamda illa ki çatlak ses çıkaran birileri de oluyor. Sussanız olmaz mı yani? Farz mı siyonizme mali katkıda bulunmanız? Maalesef bugün birçok Müslüman, Filistin’e sırf insani anlamda destek çıkan Yahudi ve Hristiyanlar kadar da çaba sarf etmiyor. Öyle silik, sönük, vurdumduymaz tavırlar ki, insan şaşırmadan edemiyor.
Bu nasıl bir parçalanmışlıktır ki, ümmetin hangi parçasına sahip çıkacak olsanız karşınızda birilerini bulabiliyorsunuz. Yıllar önce yazmıştık, yine söyleyelim: Eskiden acılar bir araya getirirdi bizi. Şimdi acılar bile ayrıştırıyor. Rabbim selamet, akıl ve fikir versin ümmetin her bir ferdine. Âmin.