Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Bir gün bir zorluğu dile getirmiştim. Çok kıymetli bir büyüğüm, “Yaşayan ölülerle yaşamak daha zor.” demişti. Büyüklerin, âlim zatların sözleri mücevher gibidir; üstünden zaman geçtikçe daha da değer kazanır. Kıymeti daha iyi anlaşılır. Günümüzde bu sözü daha iyi anlıyoruz.
Ortada bir soykırım var, tüm dünyanın gözleri önünde işlenen insanlık suçu ve katliam var. Bu katliamı işleyenler kendi suçlarını dahi masumların üstüne atıyor ve bütün dünya seyrediyor. Daha da kötüsü, bu katliamı gerçekleştirenlere yardım eden ülkeler var.
En kötüsü ne biliyor musunuz? Bunca kafir, batıl davasında bir araya gelmişken, israil terör şebekesi için ABD bütün imkanlarını seferber etmişken, Almanya “israili korumak boynumuzun borcudur.” derken bizim gibi halkının çoğunluğu Müslüman olan ülkelerden bir ses çıkmaması.
Ey yetkililer! Ne zaman aklınızı başınıza alacaksınız? Siz hiç Kur’an okumuyor musunuz? Rabbimiz Enfal suresi 73. Ayette ne buyuruyor okumadınız mı?
“Kâfirler birbirlerinin dostları ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz de öyle yapmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne ve fesat çıkar.”
Bu ayette emredilen kardeşliğin, belli bir ülkenin sınırları içindeki Müslümanlar arasında olması gerektiğini mi sanıyorsunuz? “Türkiye’deki Müslümanlar kendi ülkelerindeki Müslümanlarla kardeş olsun. Diğerleri de kendi ülkelerindekilerle…” şeklinde bir tefsiri mi var bu ayetin? Bizim kardeş olmamız için, vahşi hayvanların dahi korkudan bir araya toplanacağı kıyametin mi kopması lazım? Başımıza daha hangi felaketler gelmeli ki kardeşlerimize yardım edelim?
Hep bahaneler bahaneler… Devletin başındakilere sorsanız bir sürü diplomatik engel sunarlar size. Bebek katledenler, hastane bombalayanlar hangi strateji, hangi prosedür ve hangi yasa ile bu eylemlerini gerçekleştiriyor? Onlar zulümde sınır tanımıyorsa biz de mazlumlara yardımda sınır tanımasak ne olur sanki?
Hemen her gün Twitter’da gündeme giriyor: 3. Dünya Savaşı. Analistler bunu değerlendiriyor. 3. Dünya Savaşı çıkar mı çıkmaz mı? Bunca mazlum hunharca katledilirken, bırakın Dünya Savaşını, kıyamet kopsa yeridir. Yetkililerin yetkisiz kaldığı, seçilmişlerin halkın isteğini göz ardı ettiği bu dönemde başımıza ne gelse hak ediyoruz.
Halk Filistin’e gitmek istiyor, gençler Kudüs’e sahip çıkmak istiyor. Devlet bunun yolunu açmalı. Peru’dan israile yardıma gidiliyor da Türkiye’den Filistin’e neden gidilmesin?
israil bombalıyor, katlediyor. Bunu sadece sivilleri öldürmek için değil, direniş güçlerini hedef haline getirmek için yapıyor. Bunca yazıyoruz, “Kudüs’e yol açın!” diyoruz ama bu kadar duyarsız bir sistemin büyükleri yarın bir gün çıkıp “Kassam Tugayları bunca ölüme sebep oldu, artık ateşkes yapın, meseleyi kapatın!” derse hiç şaşırmam.
İşte yine geldik ‘yaşayan ölülerle yaşamanın zorluğu’na. Üstad Necip Fazıl ne güzel demiş:
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek.
Siz hayat süren leşler! Sizi kim diriltecek?