Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Son zamanlarda tesettürlü hanımlara sözlü ve fiili saldırılar epey arttı. Dikkatinizi çekmiştir, saldırıya uğrayanların hemen hepsi çarşaflı. Geçmişte başörtülü, siyah feracelilere de saldırılar olmuştu ama artık siyah ferace de bir tarz, bir moda gibi algılanıyor olsa gerek, çarşaflılar asıl hedef haline geldi.
Bir manada hamd ediyorum, en azından başörtülülere hazımsızlık seviyesi geçti. O konuda level atlandı ve artık sadece çarşaflılar öfkelendiriyor karşı mahallenin azgınlarını. Dikkat edin, hep bir ayağı çukurda kişiler bu saldırıları yapıyor. Bu kesimin dernek yahut vakıf başkanları da hep yaşlılardır. Zira gençleri yaşlılar kadar düşmanlık edemiyorlar. Neden mi?
Bu yaşlılar kısmen de olsa dini bilgisi, beş on sure bilgisi olan kişiler ve din adına ahkam kesebiliyorlar. Derneklerine burs istemeye gelen kızlara başörtüsü ayetinin uydurma olduğunu kendi gerisel bilgileriyle -sözüm ona- ispat ediyorlar. Kerametleri var mesela, işleri kolaylaşsın diye 13 inşirah okumayı, Allah’ın kolaylaştırdığı o işten dolayı kendilerini Allah dostu ilan etmeyi iyi beceriyorlar. Gençlerinin çoğu ise gusülsüz geziyor. E, usulsüz de gusülsüz de vusul olmuyor. Yani bu kesimin gençleri, gençlere ulaşamıyor.
Neyse… Bunların vakıf-dernek teşkilatı değil meselemiz. Asıl meselemiz, şu kara çarşaf giymiş kara cahil(!) kadınlar… Bakın laik teyzeler! Bence bu çarşaflıları kendi hallerine bırakın! Hani bunlar iki lafı bir araya getiremeyen, girdiği ortamda konuşulan herhangi bir şeye dair hiçbir bilgisi olmayan kişilerdi? Bunları babaları da okutmamış hem, okul yönünden de cahil kalmışlar.
Bu çarşaflılar var ya, dünyaya gelmişler ama dünyadan haberleri yok. Sizin çarşaflılarla derdiniz nedir? Başörtülülerle de uğraştınız, ne oldu? Gün geçtikçe çoğalmadılar mı? Ha, çoğaldıkça kalite azaldı, onda haklısınız. Birçoğu uğraştığınıza değmez bir hale geldi, sizden bir farkları kalmadı. Elinde sigara/bira, kolunda haram sevda, tırnaklar ojeli, ora senin bura benim vücudunun sığdığı her ortama girebilmeyi marifet sayan başörtülüler, hakiki manada örtünenleri de gözden çıkarmanıza neden oldu. Ama neden yetmiş seksen yaşınıza rağmen sahip olduğunuz bu enerjiyi, şu hiçbir şeyden anlamaz çarşaflılara kullanıyorsunuz?
İşin ironisi bir yana, eğer çarşaflılar iddia ettikleri gibi ezik, sinik, aklı yetmeyen kişiler olsalardı, bu laikler o çarşaflılara paket paket çarşaf hediye ederdi. “Al bunu giy de hep senin gibi ahmakları çarşaflı görsünler.” diye. Ancak çarşaflı kadın Osmanlı kadınıdır. Çarşaf izzettir, şereftir. Çarşaf, dik duruşun, modernizmin çarkları arasında ezilmeyişin, hatta o çarkların dişlilerini çatır çatır kırışın adıdır. Üstat İbrahim Tenekeci “Çarşaf, kapitalizmin kapısına bırakılmış siyah çelenktir.” der.
Cilbab ayetinde Rabbimiz cilbab giyilmesinin sebebini “onların tanınması ve incitilmemesi için” şeklinde açıklıyor. E, çarşaf giymiş, yüzünü kapatmış, nasıl tanınacak bu çarşaflılar? Hür olarak, Rabbine kul, eşyaya hâkim, ruha muti, nefse ve şeytana galip olarak tanınacaklar. Asrın modernizm kıskacında her gün bukalemun gibi şekil değiştirmeden, sahabe hanımların giyimini kuşanmalarıyla tanınacaklar. Onca saldırıya rağmen kararlılık ve cesaretle cilbablarını kuşanmış olarak tanınacaklar.
Ama bu saldırılar çarşaflı kadını incitmiyor mu? Hani ayette ‘incitilmemesi için’ diye geçiyordu? Bizi birilerinin havlaması değil, işlediğimiz günahlar, yapmak isteyip de yapamadığımız hayırlar, daha iyi olamama hallerimiz, dünyayı kurtarmaya çalışıp da dar bir coğrafyada sıkışıp kalmış olmamız, mesela yeryüzündeki bütün açları doyuracak kadar yemek yapamayışımız incitir. Bizi Allah rızasından kopma ihtimalimiz üzer, yıpratır. Şu an bu yazıyı yazan ve okuyan bütün çarşaflıların, son on gün içerisinde bir laikten laf yediğine ama gülüp geçtiğine de eminim.
Görüyor musun kardeşim çarşaf ne kadar yücedir ve düşmanların saldırmasına ne kadar layıktır. Eğer şüphelerin varsa, giymek isteyip giyemiyorsan, giymiş de çıkarmak istiyorsan, kafanda soru işaretleri varsa bak bu saldırılara. İşte o zaman anlarsın, çarşaf seni nasıl yaklaştırır Allah’a…