Hamd âlemlerin Rabbine, salat ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Efendimiz(asv) uzun yolculuklar yapmış, üstü başı tozlanmış, ellerini semaya açıp “Ya Rabb, ya Rabb!” diye yalvaran bir adamdan bahsedip buyurdular ki:
“Fakat onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdır. Peki böyle birinin duası nasıl kabul edilsin?” (Müslim, Zekât, 65)
En azından duası kabul olan nesiller yetiştirme gibi bir amacımız varsa, hanımlar olarak mutfağı önemsemeliyiz. Envai çeşit haram katkı maddeleriyle dolu paketli ürünlerden çocuklarımızı uzak tutmak, onların hem maddi hem manevi gelişimini sağlamak için, belki de ilk olarak mutfağa yönelmeliyiz.
Haramla beslenen haramzade olur. Kişi yediklerinden müteşekkildir. Domuz katkılı yiyecekler, insanı domuz gibi ruhsuz, aymaz ve vurdumduymaz yapar. O yumuşak şekerler, jöleli yiyecekler, içindekiler kısmında ‘yenilebilir sığır jelatini’ yazan ama aslında yenilemez domuz jelatini olan türlü türlü şekerlemeler çocuğumuzun hem bedeni hem de ruhu için zararlı ve haramdır.
Daha küçük yaşta yalnızca annesine bağlanması gereken çocukların birer çerez ve kola bağımlısı olduklarını esefle görüyoruz. İsim vermeyeceğim ama anlayın lütfen, şu bütün çocukların vazgeçemediği çerez var ya, işte ondaki bağımlılık yapan, beyne zarar veren, ileride Alzheimer, Parkinson, epilepsi gibi hastalıklara, obezite gibi sorunlara sebep olan monosodyum glutamat(MSG) adlı maddeden dolayı sanki hiç mustarip değiliz. Cips ve kola, market alışverişlerinin vazgeçilmezi olmuş. Neden? Çünkü aroma verici bu madde yiyeceğin tadını 100 kata kadar artırıyor ve insan artık bunsuz ürünlerden, ev yapımı yiyeceklerden tat alamıyor. Çin tuzu adıyla anılınca, haram olan bu madde helal olmuyor.
Çocuk sokakta ölü bir böcekle oynasa kızıyoruz ama renklendiricisi karmin yahut parlatıcısı şellak olan ürünleri çocuklarımıza pervasızca yediriyoruz. Karmin(E120) de Şellak(E904) da böcekten üretiliyor.
Şu küresel salgından, yani gıda teröründen çocuklarımızı korumak için mutfağa daha çok yönelmeliyiz. Cips ise cips, kek ise kek… Çocuklarımızı helale alıştırmalıyız ki haram onlara artık kerih gelsin.
Hanımlar! Bu bir savaş ve bu savaşta komutan da asker de sizsiniz. Elinizin altındakileri ya düşmana teslim edeceksiniz yahut haramlara karşı helalle karşı duracaksınız. Ya haramla beslenen ruhsuz, duygusuz, bencil bir nesliniz olacak ya da kendisi haram yiyecek tatmasın diye annesinin emek harcadığı, kendisine cipsler, kekler, hamburgerler, içecekler hazırladığı özel çocuklarınız olacak.
Latif bir gerçek de şu ki, erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer. Bir taşla iki-üç kuş vurmuş olursunuz belki ne malum. Unutmayın, Allah rızası için yapılan hiçbir emek boş değildir. Eğer meramımı anlatabildiysem gazamız mübarek olsun.