Hamd âlemlerin Rabbine, salat ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Yıllar önce bir sohbette orta yaşlı bir abla, biraz da övünerek sohbeti yapan hanıma şunu anlattı: “Hocam, dün gece eşim beni yanına çağırdı –ailevi münasebeti kast ediyor-, ben bir zikre girdim ki sorma. Sabaha kadar titreye titreye zikredip durmuşum. Adam da yatmış uyumuş, haberim olmamış.”

Herkes gibi ben de -sanırım ortama uyup- kadına imrendim. Vay be, dedim içimden. “Allah’ın zikrinden kocasını gözü bile görmemiş kadının.” Adeta bir kükremeyle kendimize geldik hepimiz: “Kadın kadın! Sen şeytanın zikrine girmişsin.” Sohbeti yapan hocanın sesiydi bu. O ablaya ve ortamdakilere yakınlığından böyle bir tepki göstermişti.

“Sen Allah’ı zikrediyorum derken kocan belki başka kadınları zikrediyordu. Belki başka hayaller peşine düştü. Ertesi gün belki harama gitti senin yüzünden. Haberin var mı?” diye devam etti. Sadece o kadın değil hepimiz utandık. Hoca haklıydı, böyle bir şeyin ihtimali düşük değildi.

Bu olay olalı on beş yıl oldu. O zamanlar internet, böyle her evde yoktu. Her şeye her zaman ulaşma imkânı da yoktu. Şimdi günümüz kadınlarına, kendimize bakıyorum da, eşimiz için “Nasıl olsa benim!” mantığıyla hareket ediyoruz. Böyle olunca işleri, istekleri, ihtiyaçları, her şeyleri ertelenen hep beyler oluyor. Sözde evin reisi ama her zaman her şey için bekleme odasında.

Hanımlar! Birçoklarının birçok haramı gözünü kırpmadan, Allah’tan korkmadan işlediği bu devirde Allah korkusundan helaliyle yetinen eşlerimiz, her şeyin en güzelini hak etmiyor mu sizce? Evine geldiğinde ailesinin yüzüne bile bakmayan, eşine dair hiçbir hayali olmayan erkeklere bakarak, eşinizin sizden istekleri olması çok büyük bir nimet değil mi?

“Müslümandır, tabii ki harama gitmeyecek!” diye düşünenler oluyor. Unutmayalım ki Rasulullah (asv) “Zina eden kişi zina ettiği sıra, mümin olduğu halde zina etmez…” (Buhari, Esribe, 1) buyururlar. Âlimler bu hadis-i şerifi “İmanı o derece zayıflar ki, adeta yok hükmünde olur.” yahut “Kamil bir imanla yapmaz.” manalarını çıkarmışlardır.

Bir insan tokken önüne en güzel yemek de konsa yiyemez. Suya kanmışken daha fazla su içemez. Hanım kardeşim! Eşin senden bir şey istiyorsa demek ki ona gerçekten ihtiyacı vardır. Hasılıkelam evimiz, işlerimiz, çocuklarımız bir yana, eşlerimizi -hele de bu devirde- listenin başına taşımanın vakti geldi de geçiyor. Vesselam.