Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasûlüne olsun.

Gençliğin, yüreğinin götürdüğü yere gittiğini sanıp nefsinin götürdüğü yere gittiği, Allah rızası için girişilen işlerden riya ile çıkıldığı, sosyal medyanın insan üzerinde oldukça etkili olup kişinin iç yüzünü ortaya çıkardığı şu dönemde, gönlümüzü aydınlatan bir grup genç bugünkü yazı konumuz.

Grup HemDem… YouTube kanallarını takip eden ilklerden olmakla mutluluk duyulan, böyle güzel eserler ortaya koymalarından dolayı kendileriyle iftihar edilen bir grup... Bilmeyenler için söyleyelim, kendi imkânlarıyla ilahi ve ezgi seslendiriyorlar ve klip çekiyorlar.

Klip çektikleri potporiyi dinlediğinizde, türünün ilk örneği olduğunu görüyorsunuz. Zira bütün müzik türlerinde potpori, her eserden bir kıta ve aranağme ile yapılır. Grup HemDem’in potporisinde aranağme duyamıyorsunuz. Sizi duygudan duyguya sürükleyip coşkulu bir şekilde ayağa kaldırıyorlar. Hanımlara seslenelim: Ev işlerinde küçük ev aletlerinden sonraki en büyük yardımcınız olmaya aday bir ezgi demeti…

Grubun bir özelliği de muhacir olmaları… Normalde insan kendi memleketinde, kendi dağlarında, kendi mekânında daha özgürdür ve güzel eserler çıkarabilir. Ancak Grup Hemdem, özgürlüklerin kısıtlandığı yerde de Rablerinin yepyeni özgürlükler yarattığını kanıtlıyor adeta. Ben onları bir “Allah” lafzına hasret, imanlı insanlara muhtaç dağlara, taşlara bir teselli vesilesi olarak görüyorum. Onları görünce sergiliyor tabiat en güzel ziynetlerini. Çektikleri klipte bunu açık bir şekilde görebilirsiniz. İnsanın gözleri doluyor.

Ezgileri dille değil dîlden yani gönülden söylüyorlar. Bir eseri genelde en iyi bestekârı okur. Ancak devlet sanatçılığının kıyısından dönmüş biri olarak, birçok eseri bestekârından daha iyi okuduklarını söyleyebilirim.

Herkesin birkaç beğeni için kendini parçaladığı, bir iki takipçi için türlü yalanlara başvurulan şu dönemde, insanın elle tutulur, gözle görülür ve Rahman’ın hoşuna giden amelleri olmalı. Müslümanlar birbirlerine değil, yan yana durup aynı yöne bakmalı ve birlikte çalışmalar yapmalılar Grup HemDem gibi. Gençlerimiz ellerindeki ufak tefek malzemeleri bir araya koysalar, aynen aşure gibi bir tatlı çıkabilir ortaya. “Benim bir yeteneğim yok!” tarzı söylemlerle, kendilerini acizliğin kucağına atmamalılar.

Birkaç kelam da Grup HemDem’e edelim. Kardeşlerim! O çalışma odanızı biraz güzelleştirin, aydınlatın, duvarlarına nota resimleri yahut güzel tablolar asın. Zaten o kadarcık bir oda, akustik açısından yeterli değil; akustiği teknik olarak ayarlarsınız.

Hep bir tarafa değil, dört bir tarafa hatta dünyaya hitap edin. Gönül ve Erenler gibi ilahilerin sayısını ve süresini artırın mesela. Demo versiyon değil full versiyon istiyoruz dinleyiciler olarak. Ezgilerinize çeşitli dillerde altyazılar ekleyin ki dinleyicinin ilgisini çeksin. Bütün bunların üstünde, ihlâsı aman ha aman elden bırakmayın. Sizler, Rehber’in ifadesiyle bizim gözümüzden düşen gözyaşı gibisiniz. O gözyaşıyla temizlesin Rabbim dünyanın dört bir yanını. Size, hocalarınıza, destekçilerinize ve hemdertlerinize selam olsun.