Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O`nun pak Rasûlüne olsun.
Attığımız başlıktaki durumu yaşayanlar, meselenin ne olduğunu anladı bile. Ancak böyle bir sorunu olmayanlar, zannederiz ki merak içinde. Evet, evet cümle aynen böyle: “Yaklaşma, abdestliyim.”
Daha çok silahlı birine karşı yapılan bir savunma tepkisi gibi duruyor; ama abdest ne geziyor orada? Üzerinde bomba olan birinin tepkisi gibi, öyle değil mi? Ama abdest patlamaz ki. Peki, ama bu kime söylenmiş nasıl bir tepki acaba? Bu cümleyi ‘söylenmiş` olarak söyleyip geçmişte bırakamayız. Zira gün içinde defalarca kullanılan ve karşıdakini yaralayan bir cümledir kendisi.
Erkek eve gelir, hanımı elindeki eşyaları almaya uzanır. Erkek, açık elektrik kablosu görmüşçesine hızla geri çekilir ve ‘Yaklaşma, abdestliyim!” der. Sofraya oturulur, adam çocuğundan tuzu ister. Tuz evin hanımına daha yakın olduğu için o uzatır eşine. Adam der ki: “Abdestliyim, şuraya koy.” Akşam namazı kılınır, yemek yenir, toplanır, çay içilir, muhabbet edilir; ama aynı koltuğa dahi oturamayacak kadar uzaktır hanım ve bey. Kadın muhabbetle demlediği çayı eşine muhabbetle uzatırken karşısında temkinli uzanan bir el vardır. Sanki alçıdadır da uzanamıyordur. Çünkü adam abdestlidir. Espri değil bunlar, gerçek. Nereye gitsek duyduğumuz şeyler. Dostlarımızla çay içeceğimizde birden suratlarını astıran bir mesele. “Ne oldu? Neden birden moralin bozuldu?” dersiniz. Cevap: “Yine ‘Yaklaşma, abdestliyim.` dedi.” Neden? Çünkü bey o anki abdestiyle yatsıyı da kılmaya azm u cezm u kast eylemiş. Sanki farzdır bir abdestle iki-üç namaz kılmak. Yatsı vaktinden sonra konuşmak ve oturmak mekruhtur. Rasûlullah (asv) yatsıyı kılıp uyurlarmış. Mübarek adam! Yatsıya kadar tutmadıysan hanımının elini, ondan sonra da yat gitsin zaten.
Sahi işimize gelen birçok şeye fetva buluyoruz da Şafii mezhebinde erkeğin hanımına dokunmasının abdesti bozmadığını neden okumuyoruz? Âlimlerimiz normal bir dokunmanın abdesti bozmadığını söylüyorlar. İsteyen İttihadu`l-Ulema`nın web sitesine bakabilir. Neden öğrenmiyoruz?
Eşler arasındaki en güzel iletişim ve muhabbet dokunmakla olur. Bundan olsa gerek Efendimiz(asv) el ele tutuşan eşlerin günahlarının parmak aralarından akıp gittiğini buyurmuşlardır.
Bir ağacın bile sağlıklı büyümesi için ona dokunmak, onu budamak, sevmek gerekiyor. Kadınların da sağlıklı birer anne ve iyi bir eş olabilmeleri için eşlerinin dokunuşuna ihtiyaçları var. Muhabbetle dokunulan kadının aşırılıkları budanır ve o, her türlü fazlalıklarından arınır.
Her çeşit rezilliği içinde barındıran televizyonun kumandası veya avucumuzun içinde insanı her an günaha sokan telefon abdesti bozmadıktan sonra, hanımlar hiç bozmaz abdesti, merak etmeyin. Tutacak onca haram olmasına rağmen eşinin elini tutmak için çabalayan hanımlara selam olsun.
Sezgin Özbay