Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O`nun pak Rasûlüne olsun.
Zorlu hayat koşulları ve imtihanlarla dolu dünya hayatında zaman zaman sıkılıp bunaldığınız olur mu? Bu da soru mu şimdi? Sıkılmayan, bunamayan insan olur mu? Dünyanın mülkü eline verilen Hz. Süleyman bile yeri gelmiş sıkılmış, yorulmuş, daralmış.
Daraldığımız zamanlarda kendimizi çok salmamışsak etrafımıza bakarız, kendimizden daha kötü durumda olanlara bakıp teselli olmaya çalışırız. Öyle sanıyorum ki yetimler bu kişilerin başında gelir. Babası olan çocukların bile türlü şekillerde istismar edildiği, dövüldüğü, öldürüldüğü bir ortamda babası olmayan çocuk, Allah`tan korkmayan insanlardan kendini nasıl koruyacaktır ki?
Gözyaşları cennet incisi olan mücevher kutusudur yetim, saçlarının tellerine cennet sığdırılandır. Hani Rasûlullah(asv) ‘Kimsesiz görülüp dalına binilenlerin sığınağı Sen`sin.` derken, o duada üstü kapalı bahsi geçendir.
Yetim, başköşeye oturtulup emri uygulanacak kişidir; emir verip de yapmaya gücü yetmediğinde öldüresiye dövülen kişi değil. Kaldı ki zayıf, çaresiz ve savunmasız kişilere ancak Allah`tan korkmayanlar el kaldırır.
Yetim ki, duası da bedduası da makbuldür. Duasına talip olmayıp da bedduasını alan ve böylelikle dünyası da ahireti de mahvolanlara yazıklar olsun! Gözüyle gördüğüne inanan, gözünün görmediğine inancı az olanların işidir yetime zulmetmek. Zira babası olmayan çocuğun arkasında Allah vardır; zalimler bunu fark edemez.
Yetimlere sahip çıkmak adamlık işidir. Herkes yetim babası olamaz. Evlenmekteki asıl amacı çocuklarını zalimlerden korumak olan dul bir kadına ‘Çocuklarını bırak da gel!` demenin adamlıkla bir ilgisi yoktur. Sayısız sevap almak nerde, sadece nefsini düşünmek nerde?
Yusufilerle evlenen bacılarımıza bakıyorum, “Bu fedakârlık abidesi bacılarımızın sevaplarını hangi kalem ne kadar yazıyordur?” diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Ama maalesef dul kadınlarla evlenecek erkekler hususunda aynı fedakârlığı göremedim bugüne kadar. “Dört çocuğum var. Rasûlullah(asv)`ın evlilik teklifini kabul ederim ama çocuklarım onu rahatsız eder diye korkuyorum.” diyen Hz. Sevde`ye “Onun çocukları benim çocuklarımdır.” diye haber gönderen bizim Peygamberimiz(sav) değil miydi? Bazı şeyleri lafta yaşıyoruz maalesef. Okuyoruz ama anlamıyoruz. ‘Okuduğumuzu anladık mı, cevap verelim` bölümü çoğunlukla boş bizim hayatımızda.
Hazır kurban bayramı geliyorken elimizden geldiğince yetimler için bir şeyler yapalım. Gücümüz varsa onlara bayramlık alalım. Hiç değilse gönüllerini alalım, ellerinden tutup gezdirelim, küçük de olsa hediye verelim. Yetimlerin elleriyle ulaşılacak makamı bilseydik belki bütün işlerimizi bırakır onları mutlu etmek için çalışırdık.
Rabbim yetimin duasını almamızı nasip etsin, bedduasının kapsamına girecek amellerden uzak tutsun cümlemizi. Âmîn.