Vahşet, katliam ve yürek parçalayan sahneler… Mazlum Gazze halkının aylardır devam eden hazin durumu… Olağan bir yaşamdan mahrum, doğan her güneşle birlikte hayat güneşi batmaya ve kurban olmaya aday nice Aksa yiğitlerinin feda olma beklentisi... Dünya’ya dair hiçbir beklentisi olmayan, ödediği tüm bedellere rağmen tek derdi ve hayali Kudüs olan azizler şehri Gazze…
Yıllardır yaşanan bu süreç, en modern silah ve teknolojilerine rağmen işgalcileri zelil eden Aksa Tufanı ile daha bir katmerlenmiş; Gazze halkını acıyla, kederle ve ölümle dost kılmış. Ana ve babalar; ciğerparelerinin aziz bedenlerini, hatta bedenlerinden sadece bir parçayı bağrına basma pahasına Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa aşkını yüreklerinde diri tutmaktadırlar.
Onlar, bu aşk uğruna yavrularına taşı ellerine alabildikleri anda mücadele meydanını gösteren, feda olmaya aday gençlerin ana ve babaları… Onlar, sadece dünyevi hedef ve kazanımlara ulaşmış evlatları ile gurur duymanın değil, Kudüs için feda olmuş evlatlarının şehadetleri ile de gurur duymanın derdinde. Onların bağrında alev alev yanan Özgür Kudüs aşkı, sahip oldukları her şeyi feda ettirecek kadar büyük bir aşk...
Filistinli çocukların oyunları sadece taşlarla, bu da taş kalpli siyonist azgınlara karşı verecekleri mücadele için hazırlık amaçlı, yoksa Filistinli çocuğun oyun oynama lüksü yok. Onların tek oyunu Aksa’nın özgürlüğü; bu oyunla doğup, bu oyunla büyümekte ve bu oyunla da feda olmaktadırlar. Bu iman, aşk ve cesaretin ruhlarına işlediği, en modern silahlara karşı korkmadan ileriye atılan çocuklar ve gençler, işgalcinin en büyük kâbusu olmuş.
İşte bu nedenle Gazze bir mektep olmuş, hem insanlığa hem de İslam ümmetine dersler vermekte. Öncelikle nasıl insan olunur, bunu en mağdur halde iken bile esir takasıyla tüm dünyaya göstermekte. Bu nokta önemli zira Aliya’nın ifadesiyle; “İyi bir insan olmadan iyi bir Müslüman olamayız.”
Öte yandan nasıl iman sahibi olunur, imkânsızlıkta bile sebat ile nasıl direnilir ve mukaddesat söz konusu olduğunda tüm dünyevi hedef ve beklentiler nasıl arka plana atılır? İşte Gazze bu anlayışı hakkıyla temsil etmektedir. Kendi malından ve canından vazgeçmekte ama asla Kudüs davasının önünde tutmamaktadır.
Ümmetin izzeti olan Gazze, mülk ve saltanatın Kudüs’ün yanında beş para etmediğini izzetlice ortaya koymakta ve Filistin’in barışı, huzuru, selameti ve özgürlük mücadelesindeki en büyük sembolü olan zeytin ağaçlarının soluk yeşili altında tek bir hayal ile yaşamaktadır, özgür bir Kudüs hayali…
Tüm dünyada verilen çok kıymetli desteklerin yanında, devam eden vahşetin sebebi olan ümmetin halkları, yönetim ve devletlerinin kimi gerekçelerle gösterdikleri acziyete rağmen, direniş bilinciyle aşılanmış, Özgür Kudüs âşkı ile tutuşan Aksa’nın yiğitlerinin mücadelesine müjde olan şu hadis bir gün gerçekleşecektir inşallah.
‘‘Ümmetimden bir grup sürekli hak üzere hareket edecek, düşmanlarına üstün geleceklerdir. Allah’ın emri gelinceye kadar (onların bu cihadları devam eder), kendilerine muhalefet edenlerin muhalefetleri onlara zarar vermez.’’ ‘‘Onlar nerededirler ya Resulullah?’’ diye soruldu. Allah Resulü (s.a.v) de şöyle buyurdu: ‘‘Beyt’ül Makdis’te (Kudüs’te) ve Beyt’ül Makdis’in (Kudüs’ün) çevresindeki bölgelerde.’’