Kendisine meyl edenler hakkında hep hayırlar takdir eden Zat-ı Akdes`e hamd olsun..
Davasını dava yapanların izzet bulduğu Hz. Mustafa`ya selat olsun, selam olsun…
Allah Azze ve Celle`ye mahsus sıfatlar vardır. O, her türlü kusur ve noksandan münezzehtir.
Rabbimizin münezzeh olduğu durumlardan biri, bir işin O`nu (cc) başka bir işten alıkoymamasıdır. O, 18 bin âlem içinde milyonlarca tür, her türe mensup sayısız canlı yaratmıştır. 6 milyarın üstünde insan, sayamayacağımız kadar çok hayvan, bitki, gözle görülemeyecek kadar küçük canlı organizmalar, dağlar, taşlar, gök cisimleri…
Bunların birbirleriyle münasebetleri, doğa olayları, neler olacağı, neler olduğu…
Bizim yazmakta aciz kaldığımız saniyede katrilyonlarca işlem…
Bunların hepsi de mutlak bir kontrol altında olsun ve milim şaşmasın. Örneğin yeryüzündeki her bir ağacın köklerinden, dallarından, yapraklarından, yapraklarını dökmesinden, yemişlerinden, hangi kuşun hangi dala konacağından…
haberi olan bir İlah..! Ve bu İlah biriyle ilgilenirken diğerini ihmal etmesin, diğerinden bihaber kalmasın…
Sonra her bir insanın tek tek gizli açık tüm hallerini bilen, her an her birini gören, duyan, haberdar olan bir İlah. Her bir insanın daha o sözü edilmeye layık bir yaratık bile değilken neler yapacağını bilen bir ilah. Ömrümüz boyunca bir saniyemizi bile kendisinin iradesi olmadan yaşayamadığımız bir ilah. Can verdiği her yaratığın her nefesini, her kalp atışını, her hücresini yaratan, idare eden bir İlah..!
Bizim örneklendirmede aciz ve vasıfsız kaldığımız salisede katrilyonlarca işlemi kâinatta idare eden bu İlah, bir işle meşgul olunca diğer bir iş Zatını hâşâ meşgul etmiyor, O`nu oyalamıyor. Bir ağaca nazar edip de o ağacın binlerce yaprağını dökmesini tek tek takdir ederken, bir karıncanın ağzındaki kırıntıyı yuvasına taşımasından gafil kalmıyor bu İlah..!
Devasa bir gök cisminin devinimlerini idare ederken bir kelebeğin hücrelerini de kontrol ediyor bu İlah..!
Ve dediğimiz gibi bir işi yaparken diğer işler O`nu aciz bırakmıyor.
İnsanoğlu böyle mi? Hayır! Bir insan aynı anda birkaç işi birden yürütünce ister istemez kusurlar, hatalar, iradesinin üstünde gelişmeler ortaya çıkıyor. Yardımcı edinmeksizin, aracılar kullanmaksızın aynı anda iki işe birden mükemmel bir şekilde eğilemiyor. Bu bizim bir işi yaparken başka işlerden aciz kalmamızdan dolayı böyledir. Dolayısıyla her meşguliyetimiz başka işlere vermemiz gereken dikkat ve hassasiyeti işgal ediyor.
Bu meyanda Allah`ın takdir ettiği güne değin galiba bizim de başka meşguliyetlerimiz bu köşemizi işgal edecek. Halden anlayan kardeşler olarak hepinizden hoş görmenizi umuyorum. Hani belki “Haftada bir yazı” deyip yadırgayanlar olabilir. Ama haftada değil, ayda bir de olsa yazınızın önce sizi doyurması, sizin o yazıyı hazmetmeniz lazım. Yazı belki bir hafta, bir köşede duruyor olabilir ama hafta boyunca onu soğurmanız gerekiyor. Bu da haftalık da olsa bir yazıya mesai ayırmanız anlamına geliyor. “Ha! Yazı vakti gelmiş, hadi laf olsun köşe dolsun, bir yazı yazayım” demek de pek iç açıcı değil. Dedim ya, yazıyı önce yazarının hazmetmesi lazım. Tıpkı eski püskü bir giysiyi “Al kardeşim sana hediyem olsun” der gibi, kendi hazmetmediği yazıyı başkalarına sipariş etmek hiç de etik değil. Dolayısıyla konu seçiminde olsun, konulara yaklaşımda olsun diğer meşguliyetlerimden fırsat bulup irademi koyamıyorsam, hazmetmediğim yazılar ortaya çıkmaya başlayacaktır. Bunu da sizler anlayışla karşılayacaksınızdır inşallah…
“Eee! Bir veda bile etmeyecek misin?” derseniz, vedayı gidenler yapar. Bizim bir yere gittiğimiz yok Elhamdulillah. Yine buradayız, sadece beni okuyup katlanmak zahmetinden kurtulacaksınız..
SELAM VE DUA İLE