Âlemlerin Rabbi ve Tek Sahibi olan Allah`a hamd olsun.

Âlemlere rahmet, Ümmetine Fahr, Efendimize Selat u Selam olsun.

Bazı konular var ki, meram anlaşılmadığında hem meramın anlaşılmadığı yerde hüsn-ü zan da devreye girmeyince mayınlı patikaya dönüyor. Kürt Sorunu, başta bölge Müslümanları olmak üzere tüm Türkiyeli Müslümanlar için böylesi bir mayınlı yoldur.

Bu manada söylenecek ilk söz Allah`ın ve Resulü`nün (sav) sözü olmalıdır:

Hucurat 13-(Mealen) “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O`ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdar olandır.”

Peygamberimizin Veda Hutbesinden:

“Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem`in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah`tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O`ndan en çok korkanınızdır…”

Bu iki mukaddes hükümden sonra bir insanın diğer bir insandan, bir topluluğun başka bir topluluktan, bir kavmin öteki bir kavimden, bir milletin yek diğer milletten üstün olması veya aşağı olmasını başka bir kayda bağlamak yani üstünlük ölçüsünü başka değerlerde aramak Allah`ın hükmünü, İsimlerini tezyif etmek olmayacak mı? Allah ve Resulü üstünlüğü “Allah`tan Korkma” ile kayd altına almışsa zenginlik, güzellik, soy, nesep, ırk vb. herhangi bir dünyevi ölçüyü üstünlüğe değer yapmak; Ahzap 36- (Mealen)“Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur…” düsturunca Allah`ın hükmünün dışında hüküm arama gayreti olmasın sonra?

Bu manada karşı çıkıp itiraz edilecek ilk hususlardan biri meselenin adını Kürt Sorunu koymak olacaktır. Varsa ortada bir sorun.. ki var; Bu sorunun adı doğru konulmalıdır. Zira adı doğru konulmayan hiçbir sorunun doğru çözümünü bulamazsınız. Kürt Sorunu tanımlaması baştan beri sanki Kürdün çıkardığı sorunmuş gibi bir anlam uyandırıyor bende. Bunu bir evhama veya bir komplekse dayanarak mı kendi yanımda anlamlandırıyorum? Hayır! Bazılarının Kürt Sorunu deyip içini doldurunca da sorunun sorumluluğunu Kürt Sosyalist Kırmalarına bakaraktan tüm Kürtlere yığmaya çalışmasından imaen ben böyle anlıyorum. Tıpkı cahilane ve hatta İslamın kabul etmediği suçları İslama mal etmeye çalışmak gibi bir gayret gibi. Hani cahilin teki eşini döver, tavuk için komşusunu keser, arazi için köylüsünü öldürür sonra da bu müslümanların hâşâ geri kalmışlığı üzerinden İslama mal edilir. Bu şekilde halkı cahil bırakıp suç toplumuna dönüştürme yükünden kurtuldukları gibi İslamı sanık sandalyesine oturtmakla tek taşla iki kuş vururlar. Aynı riyakâr oyun adına Kürt Sorunu denilen meselede de böyledir. Kendi gayri meşru ilişkilerinin çocuğu PKK, büyüyüp eli kanlı bir canavara dönüşünce bunun adı Kürt Sorunu oldu. Bu şekilde hem kendi politikalarının sonucu olan kanın, gözyaşının sorumluluğunu üzerlerinden atmaktalar hem de suçlu olarak bir halkı ilan etmekteler.

Bir halk üzerinden yürütülen çatışmaları, kutuplaşmaları kelime oyunlarıyla basite indirgemek gibi anlaşılmasın ama bundan gayri bu meselenin adı Kürt Sorunu olmaktan çıkarılmalıdır. Kürtler şayet birilerinin diline yasak koymuşsa o zaman kabulümdür bu Kürt Sorunu`dur. Kürtler şayet bir başka halkı yok saymakta ısrar etmiş, 80 yıllarca kimlik inkârına gitmişse kabul ediyorum adı Kürt Sorunu olsun. Hayata bakış açısı, smokin değil de yöresel kıyafetler giyişinden dolayı, İstanbul Türkçesiyle değil de kendi lehçesiyle Türkçe konuştuğundan dolayı standart altı insan muamelesi gören Kürtler aynısını başkalarına reva görmüşse kabul ettim bunun adı Kürt Sorunu…

Demem o ki; “Sorun” derken idafe edeceğimiz kelime sorunun mağdurları değil müsebbipleri olmalıdır. Kürt Sorunu derken “Sorun” kelimesini mağdurla bütünleştirenlere alternatif isim koymalıdır. Haydi siz de kendi yanınızda noktalı yeri doldurun: ………. Sorunu.

Ben adını örneğin TC SORUNU koyardım.

Haftaya ehem mühim denklemi bozmazsa TC SORUNU`na başka açılardan bakacağız inşallah.

SELAM VE DUA İLE