Bugün Müslümanların bağrına ateş düştü.

Annelerin, babaların koklamaya kıyamadığı yüzlerce bebek ve çocuk...

Mazlumca hayatını kaybeden savunmasız kadınlar...

İşgalci Siyonistlerin on yıllardır işgal ettikleri topraklarda yaptıkları zulmün haddi hesabı yok.

İşgalci Siyonistlerin yaktığı bu ateşten nice canlar nasibini aldı.

Evlatlar öldü...

Babalar öldü...

Anneler öldü…

Çocuklar öldü…

Siyonist çetelerin saldırılarına uğrayarak ölümü kucaklayan bu azizlerin hepsi cennet mekan, her evde şehadet kokusu. Yeşil kuşun kursağında cennete uçmak.

Kudüs’te, Mescidi Aksa’da ve Gazze’de yaşamak, kan, ateş ve gözyaşı içinde zulümleri solumak…

Müslümanların bağrına bu ateşi salanlar, kutsal beldeleri kana bulayanlar, İslam topraklarını tamamen ele geçirip Müslümanları yok etmeyi amaçlayan, insanlıktan çıkmış bir güruh...

Yaşanan bu felaketleri, bu zulmü, bu insanlık dışı olayları iliklerimize kadar hissediyoruz.

Her gün onlarca, belki de yüzlerce masum hayatını kaybediyor, ama kendine insan diyen bir kısım yaratık var ki, ortalığı bulandırmak, fitne ateşini körüklemekten geri durmuyorlar. Mazlumca yerinden, yurdundan edilen, hayattan koparılan bedenlere aldırmaksızın acımasızca eleştiri ve hakaretlere varan sözleri sarf etmekten geri durmuyorlar.

Müslümanların dağınıklığı ile zaferler elde edilemez. Müslümanlar birbirinin kolu kanadı olurlarsa aşamayacakları uçurumlar, atlatamayacakları badireler yoktur.

Bugün Müslümanlar dağınık ve tek kanatla uçmaya çalışıyorlar ama bu mümkün değil, hele de uçurumları aşmak imkansızdır.

Ey Müslümanlar neredesiniz? Neden sesiniz çıkmıyor? Zulme sesiz ve seyirci kalmak da zulüm değil midir? Dünyevi çıkarlarınız neden insani duygularınızın, merhamet duygularınızın önüne geçti? Korkunuz neden ve kimden?

Kadınlar ve çocuklar kırmızıçizginiz değil miydi?

Ey dünya Müslümanları ve gayretkeşleri neredesiniz?

Nerede kaldı uluslararası hukuk kuralları?

Peki ey insanlık, sen neredesin? Senin sesin neden çıkmıyor?

Filistin’de insanlık ölüyor!

Filistin’de insanlık dışı muamele yaşanıyor!!!

Filistin yoğun bombardıman altındayken, kadınlar, çocuklar, siviller katledilirken...

Ey dünya neden suskunsun?

Hani kadınlar, çocuklar ve siviller öldürülmezdi?

Bu zulme dur demeyip sessiz kalan dünyaya inat!!! Bu zulme dur demeyecek misin?

Vicdan varsa, iman varsa imkan da vardır. Unutmayalım ‘zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır.’

Bugün Filistin’i yakan zulüm ateşini yarın seyretmenin ve sessiz kalmanın bedeli olarak kendi yaşadığın yerlerde de görebilirsin. Çünkü Siyonistler tüm dünyayı köle olarak görmekte.

Bugün Filistin, başka bir gün Mısır, daha başka bir gün Türkiye, daha başka bir gün Irak derken birçok ülkede işgali gerçekleştirmenin planlarını kuran Siyonistlerin sinsi planları suya düşürülmeli.

Kadınlarımızın, çocuklarımızın canına kast eden zalimlere, canilere, merhametsiz ve gaddarlara, göğsümüzde patlattıkları bombalara sessiz kalınmamalı.

Kanla sulanan bu topraklar Müslümanlara mezar olur ama yine de işgalci Siyonistlere teslim edilmez, edilmemelidir.

Bu böyle bilinmelidir.

Kudüs! Ey Kudüs!

Senin özgürlüğün ancak Müslümanların vahdeti ve hâkimiyeti ile olur.

Özgür olacağın günlerin özlemi ile büyüyor insanlık. Selam sana...