Savaşlar elbette ölüm, yıkım ve daha birçok acılar yaşatmaları açısından iyi değiller ve istenmezler. Sorunların diyalog ve barış yolu ile halledilebilme imkânları olduğunda savaşı tercih etmek doğru değildir. Ancak bütün yollar denendikten sonra düşman saldırganlığında devam eder ve barış yolunu kapatırsa, savaş son bir çare olarak kaçınılmaz olur. Aksi halde zulme, sömürüye, işgal ve talana, ırz ve namusun heder olmasına rıza gösterilmiş olur. İşte İslam’ın savaşa izin vermesi bir son çare zorunluluğu gereğidir.
Ancak ne yazık ki, tarihte vaki olan savaşların kahir ekseriyeti işgal ve talan arzusu, insandaki o sınır tanımayan hırsın sonucudur. Durum ne olursa olsun savaşların kimi bazı sonuçları öğretici ve ders vericidir. Bir musibet bin nasihatten evladır, denmiştir. Şimdi şu mübarek Aksa Tufanı olayı üzerinden bakalım. İşgalci Siyonist terör çetesinin sergilediği vahşetin bize öğrettikleri ne kadar net ve kesindir. Aksa Tufanı bütün askeri, ekonomik ve siyasi maskeleri düşürdü. Kim dost, kim düşmandır bize açık seçik gösterdi. Şimdiye kadar bildiklerimizin ne kadar doğru veya yanlış olduklarını öğrendik. Şu terör şebekesinin ne kadar vahşi ve barbar olduğunu bütün dünya gördü. Onu hep desteklemiş emperyalist yapılar bile timsah gözyaşları dökme zorunluluğu hissettiler.
Diğer yandan bu çetenin yenilmez güçlü ordusu, her şeyi çok iyi bilen, takip eden şaşırmaz istihbaratının koca bir yalandan ibaret olduğu ortaya çıktı. Tek başına bu her iki sonuç bile terör şebekesi Siyonist yapının yenilmiş olduğunun en net belgesidir. Kırkıncı gününe yaklaşan cehennemi bombardımana rağmen Gazze halkının sabır ve metaneti düşmanın yenilgisinin bir başka belgesidir. İsrail bunca şiddet ve katliama karşı hiçbir şey yapamamıştır. Yaptığı tek şey masum çocukları katlederek dünyanın lanetini kazanmak. Hastane, okul, ambulans vurup çocuk katleden siyonist çete aldığı yenilginin acısını böyle çıkarmaya çalışıyor. Şu saatten sonra terör şebekesi bütün Gazze’lileri öldürse de bu yenilgiden kendisini kurtaramaz. Evet, topraklarımıza saldırıp işgal etmiş, mukaddesatımızı kirletmiş, ev sahiplerini sürgün edip kan akıtmış bu melun yapının yıkılma ve yenilgi saatini başlatan Aksa Tufanını ve kahraman direnişçilerini kutluyoruz.
Aksa Tufanı yüzlerce dersler öğretiyor bize. Kısaca şu önemli dersin altını da çizelim: Yirmi iki Arap devleti, dört yüz yirmi milyon Arap nüfus, 57 İslam ülkesi ve iki milyar Müslüman nüfusun ne yapabildiğini gördük, öğrendik. Bunlar yapamıyorlar mı, yoksa yapmak istemiyorlar mı? Sorunun cevabı bence “Yapmak istemiyorlar” Şu yazıyı yazarken gelen haber de bunu doğruladı: “İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde İsrail’e boykot uygulanması teklifi Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE ve Fas tarafından reddedildi”
Peki, neden derseniz benim cevabım şu: Bu iblisler Aksa Tufanının bir başlangıç olduğunu ve bunun kendi tahtlarını da alaşağı edeceklerini çok iyi biliyorlar. Bilsinler elbette, ama bu onların uğrayacağı felaketi engelleyemeyecektir inşaallah. İşgal ettikleri o makamlardan tepetakla cehenneme yuvarlanacaklar. Yahu adamların suratında meymenet yok, iki keçiyi bile güdemez durumdaki bu domuzlar oldukları yerde kalamazlar, kalmamalılar.
Evet, vakit yaklaştı. Ümmetin ruhu Gazze'de diriliyor. Ve Salahaddin, Hıttin'e yürümek için atına biniyor. Tarih böyle bir direniş ve savaşçıları asla görmedi. Ne İskender, ne Napolyon ve diğeri... Başları bunların neredeyse göğe değdi. Gazze; direnişin, kahramanlığın ve sabrın canlı örneği. Özgürlük bayrağının temel direği.
GAZZE; İlâhi bir mucize
GAZZE; Tek özgür ülke
GAZZE; Yiğitlere vatan, katil siyonistlere kabristan..
Aksa tufanı Siyonistler ve hain işbirlikçiler için sonun başlangıcıdır.
Siyon çeteleri ve işbirlikçi hainlere şunu diyoruz: Defolup çıkacaksınız bu pâk topraklarımızdan. Yenildiniz artık. Daha beter günleriniz de pek yakındır. Allah’ın vadi haktır ve gerçekleşecektir.