Ön yargıları bir kenara bırakalım ilkin. Medyada var olan provokatif tetikçilerin söylemlerini de geçelim. Onlara hiç takılmadan, Türkiye’nin çözmek zorunda olduğu sorunları, farklılıklarını, komşularını, kültürünü ve değer yargılarını göz önünde tutarak HÜDA PAR’ı bir daha inceleyelim. Buna göre bir değerlendirme yapalım. İnanın HÜDA PAR’ı ve HÜDA PAR’lıları çok seveceksiniz.

Bir kere düşüncesi ve hayat felsefesi ne olursa olsun, bu toprakta yaşayan insanlar hakkında bir değerlendirme yaparken, ayrıldığımız noktalara karşı gözlerimizi kapatıyor, ortak paydalar bulmaya çalışıyor ve onlar üzerinden ortaklıklar geliştirmeye çalışıyoruz. Öncelik, birlikteliktir bizde. Ayrılık izafi, birliktelik ise aslidir. Yok sayma, kin, düşmanlık, inkar ve asimilasyon gibi insanlık suçu sayılan kötü hasletler olmasın yeter.

Bu nedenle HÜDA PAR’ın değer yargılarına, programına, düşüncelerine karşıt bile olsa hiç kimsenin endişelenmesi için bir neden yok. Adaletin zirvesi ile emin olun ki HÜDA PAR ile tanışacaksınız. Kimseye adaletsizlik yapılmaz, akraba, yakın, eş, dost bile olsa kimseye ayrıcalık tanınmaz. Çünkü bizim siyaset ve yönetim anlayışımızın temelindeki dua; “Allah’ım! Bize öyle bir duruş ver ki, hiçbir düşmanımız kendisine haksızlık yapacağımız gibi bir kaygıya kapılmasın. Ve yine bize öyle bir duruş ver ki hiçbir dostumuz kendisine iltimas geçeceğimiz gibi bir ümide kapılmasın” şeklindedir.

Bizim bütün vatandaşlarımızdan tek isteğimiz vardır. O da, ön yargıları bırakarak, olumsuz algı yürütenlerin etkisinde kalmayarak, kurulduğu günden bugüne, HÜDA PAR’ın icraatlarını, duruşunu, Türkiye’de gelişen 15 Temmuz Darbe Girişimi, 6-8 Ekim olayları gibi büyük olaylar karşısındaki tavrını bir incelesinler. Aynı şekilde parti programına şöyle alıcı bir gözle bakıp incelesinler. Değerlendirmelerini ondan sonra yapsınlar.

Yetmez ise farklı bir şey daha yapsınlar. HÜDA PAR yöneticilerine, üyelerine, esnaflarına baksınlar. Onların hayatlarını, aile yaşantılarını, geçmişlerini, ilişkilerini şöyle insani ve vicdani bir yaklaşımla incelesinler. Söz yalan söyler, yazı da yalan yazılabilir belki. Ancak amel ve pratik hayat yalan söylemez.

Bu da yetmez ise eğer imam Şafii’nin sözünü hatırlasınlar. Ona sormuşlar; fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız. Cevaben demiş ki imam, düşman okunu takip ediniz. O sizi hak ehline götürür. Buna göre bu süreçte HÜDA PAR’ı hedefe koyanların tamamını şöyle bir yan yana dizelim. İnanın büyük bir deşifreye tanık olacaksınız. HÜDA PAR bir turnusol kağıdı gibi, yerli ve yabancı bütün memleket düşmanlarını deşifre etmiştir. Memleketin kaderini uluslararası üst akla havale edenlerin nasıl da kin ve düşmanlık kustuklarına şahitlik ediyoruz hep birlikte.

Sözün özü azizler! Biz fikirler üzerinden bir yarış olsun istiyoruz. Kavga gürültü çatışma yalan ve iftira üzerinden değil. Fikrine güvenen, sözünün arkasında durabilen ve gelecek perspektifinden emin olanlar HÜDA PAR’ın karşısına çıksın.

Emin olun kin ve nefret sergileyenler, fikirleri olmayanlardır.