Suriye meselesi, Türkiye'nin yeni bir konsepte girmesi ile birlikte çok farklı bir boyut kazandı. Süreç, çok hassaslaştı, tehlikenin boyutları da bu oranda büyüdü. Bu yeni konseptin neticelerinin de bu oranda büyük olacağı şimdiden görülmektedir.

33 askerin katledilmesi, Türkiye toplumu için çok acı bir vaka oldu. Türkiye'nin dört bir yanında evlere ateş düştü, yürekler yandı. Dört bir yanımız taziye evine dönüştü. Allah bir daha yaşatmasın inşallah.  Bu durum toplumda da ciddi bir kırılma oluşturdu. Medyaya neredeyse bakamıyorsunuz. Özellikle sosyal medya fokur fokur savaş kaynıyor. Kan kokusu her tarafa yayılmış. En aklı başında adamlar dahi artık Suriye meselesinde alınan kelle sayısını saymakla meşguldür. Savaş sevicilik aklı dumura uğrattı. Herkes anın sıcaklığında değerlendirme yapıyor. Sürecin topyekûn bir savaşa evrilebilme ihtimalini, bunun sonucunda nelerin olabileceğini çok düşünmüyor. Allah savaştan esirgesin. Suriye'nin başına nelerin geldiğini hep birlikte görüyoruz. Bir de Allah muhafaza Türkiye şehirlerinin öyle olabileceğini insan düşünmek bile istemiyor.

Piyasada çok büyük bir algı mühendisliğinin yürütüldüğü aşikardır. Bu memleket ve bu toplum bu kadar savaş hayranı değildi. Türkiye'nin acısının üzerine önümüzdeki yüz yılı etkileyecek, belki bütün Ortadoğu coğrafyasına yeniden dizayn olabilecek bir sürecin inşa edilmesi çok tehlikeli bir durumdur. Tam batının istediği bir ortam oluştu. ABD'nin, NATO'nun gökte ararken yerde bulduğu bir konjonktür meydana geldi.

Astana ve Soçi süreç ve mutabakatlarının güzel sonuçlar verdiği herkesin malumu. O noktalara kolay gelinmedi. Mutabakatların bozulması da öyle kolay olmamalıdır. Savaşın da, dostluğun da mutedil olanı tercih edilmelidir. Suriye meselesi neredeyse bitmiş, yüzülüp yüzülüp kuyruğuna gelinmişti. Bu noktadan sonra tekrar başa dönülmesinin faturası çok ağır olacaktır. Türkiye'nin muharip güç olarak Suriye veya Rusya ile bir savaşa girmesi, bununla da yetinilmeyerek NATO ve ABD'nin ikiyüzlülüklerinin bir anda unutularak Suriye sahasına davet edilmesi hiç bir şekilde sonuç vermeyecektir.

Bölünmüş bir Suriye'nin sonuçları üzerinde yeteri kadar düşünülmelidir. Parçalanmış bir Suriye, aynı zamanda parçalanmış bir Irak, parçalanmış bir İran, belki daha uzun vadede parçalanmış bir Türkiye demektir.