Geçtiğimiz hafta HÜDA PAR, ilk yurt dışı temsilciliğini Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkenti Erbil/Hewlêr'de dualarla açtı. Bu vesile ile bir hafta boyunca HÜDA PAR üst yönetimi orada çok çeşitli temaslarda bulundu. Geniş yelpazede üst düzey görüşmeler gerçekleştirdi. Her geçen gün ağırlaşan bölgenin siyasi konjonktüründe HÜDA PAR'ın kardeşlik ve diyalog esaslı bu temaslarının çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Üç gün boyunca hayırlı olsun ziyaretlerinin devam ettiği açılış programında HÜDA PAR'ın yıllardan beri orada yürüttüğü çalışmalarının o sahaya çok şey kattığını müşahede ettik. Zira bölgesel yönetimin sınırları dahilinde faaliyet yürüten siyasi parti, STK, kanaat önderleri, akademisyenler, büyük basın ve medya kuruluşlarının neredeyse tamamı ile yerel yöneticiler büyük bir ilgi ve içtenlik gösterdiler. Uzun soluklu muhabbet ve siyasi değerlendirmelerde aslında kardeşlik ortamının, diyaloğun, farklılıklarla bir arada bulunabilmenin bu coğrafyanın çok büyük bir ihtiyacı olduğunu gördük.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi malum olduğu üzere farklılıkların çok fazla olduğu bir saha. Gerginlik ile çatışmaların oluşturduğu algının aksine, aslında çok özgür bir ortam. Herkesin rahat bir şekilde örgütlenebildiği, kendini ifade edebildiği ve legal faaliyetlerini yapabildiği bir saha. Açılış vesilesi ile bir kez daha gördüm ki bir arada bulunabilme, herkesin bir birinin farklılıklarına anlayış gösterebilmesi, özellerin dışındaki genele tekabül eden platformlarda yer alabilme o kadar zor bir şey değilmiş. Art niyetli dış güçlerin bütün tazyik ve dayatmalarına rağmen, herkesin bir birinin hukukunu gözettiği, bir birine tahammül edebildiği ortamların hiç bir zaman bozulmaması gerekir.
HÜDA PAR, temsilciliğini her ne kadar yeni açmış ise de aslında uzun süreden beri orada aktif olan bütün çevrelerle diyalogları devam ediyordu. Bizim kardeşlik ve diyalog merkezli bugüne kadar ki çalışmalarımız büyük bir takdir görmüştür. Bu açılışta da bu durum kendini iyice hissettirdi. Zira Kürdi yapılardan tutun İslami bütün parti ve tarikatlara kadar, Türkmen parti ve hareketlerden geniş yelpazedeki medya kuruluşlarına kadar aktif olan herkes hayırlı olsuna gelerek tebrik ettiler. Bu vesile ile buradan kendilerine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Yaşanan içten diyaloglar çok dikkat çekici idi. Özellikle var olan algının aksine, Türkmen parti ve hareketlerin içtenlikleri ve yakın ilgileri beni çok şaşırttı.
Bölgemizde ciddi sorun ve sıkıntıların yaşandığı, çözülmeyi bekleyen birçok önemli meselenin halen mevcudiyetini koruduğu bir realitedir. Bölge ülkelerinin özellikle Kürt meselesine tekabul eden tavır ve tutumlarını hep eleştirdik. Bir birimizi yok saymanın, ötekileştirmenin, "ben" merkezli dayatmaların bu güne kadar çözüm olmadığını, acıları derinleştirdiğini hep beraber yıllarca tecrübe ettik. Bu nedenle Hewlêr'de teneffüs ettiğimiz kardeşlik ve bir birine tahammül atmosferi bizim coğrafyamız açısından çok değerlidir.
Coğrafyamız üzerinde ciddi hesapları olan batılı ülkeler ve özellikle siyonist mantık, farklılıklarımızı çatışma ve ayrışma gerekçesi olarak kullanmaya hep devam edeceklerdir. Biz de bunun aksine kardeşliği, birlikteliği, bir birimizi olduğumuz gibi kabul etmeyi öğrenmek zorundayız.