Fırat Kalkanı operasyonundan sonra, Türkiye Afrin ve Münbiç`e yönelik operasyon hazırlığında.
Muhtemelen sınırın bu tarafından yapılan top atışlarından sonra sınırın diğer tarafına geçilecek. İçerde olan ÖSO ile bu operasyonu bitirme hedefi var.
Tabi kâğıt üzerinde her şey tamam görülüyor. Ancak Suriye`deki güç dengelerinin tavrı, bu operasyonda etkili olabilir.
Akla ilk gelen ABD. Türkiye daha önce PYD`nin elinde bulunan Fırat`ın doğusuna operasyon yapmak istemişti. Ancak ABD, orada bayraklarını dalgalandırmış ve askerlerine zırhlı araçlarla devriye gezdirmişti.
Yani Türkiye`ye ben buradayım mesajı vermişti. Türkiye de bunun üzerine operasyonları durdurmuştu. Afrin ve Münbiç`te de benzer bir durum yaşanabilir. Ancak ABD`li yetkililerden, buraların ABD`nin operasyon alanında olmadığı yönünde açıklamalar geldi.
Aynı zamanda bu, şu manaya geliyor: ABD, Afrin ve Münbiç`de PYD`yi gözden çıkarmış olacak. Türkiye`de çözüm sürecini bitirmek üzerinden nasıl PKK`yı ve HDP`yi kurban etti ise, orada da PYD`yi kurban etmiş olacak.
ABD, bu gibi örgüt ve yapıları hedef ve çıkarlarına ulaşmak için kurban olarak kullanıyor sadece. ABD, günü geldiğinde Fırat`ın doğusundaki PYD`yi de kurban edecektir. Şu anda onun üzerinden bölgedeki işgalini ve varlığını tahkim ediyor.
Afrin ve Münbiç konusunda Türkiye`nin önündeki ikinci engel ise, Rusya. ABD kadar olmasa da Rusya`nın da PYD ile ilişkileri iyi. Ancak öyle anlaşılıyor ki Türkiye, İdlib karşılığında Rusya`yı Afrin ve Münbiç`e razı etmiş/edecek.
Afrin ve Münbiç`e yönelik operasyonların muhtemel sonuçlarından biri de içeride yaşanabilir. Tıpkı Kobani merkezli yaşandığı gibi. Kobani`ye yönelik saldırı, içeride kara propaganda ile bir ayaklanmaya dönüştürülmek istenmişti ve büyük bir vahşet yaşanmıştı.
Gerçi şu anda şartlar aynı değil. Ayrıca o dönemde sokaklara dökülen kitle, Kobani insani hassasiyetlerini, HDP/PKK`nın nasıl bir vahşetle kendi kirli amaçlarına alet ettiklerini yaşadı ve gördü. Ne şartlar tekrar o kitlenin tekrar sokaklara dökülme cesaretini sergilemesine fırsat verir, ne de o kitle artık HDP/PKK`nın çağrısı ile tekrar sokaklara dökülür.
Ancak Türkiye`nin yine de gözü, ABD`nin Adana konsolosu üzerinde olmalı. Çünkü Adana konsolosunun, bölgede olduğu haberleri geliyor.
Kobani olayları öncesi de ABD konsolosu bölgede cirit atmış, HDP ve PKK`ye yakın kurumlar arasında mekik dokumuştu.
Türkiye PKK ile uğraşırken asıl tehdidi gözden kaçırmamalı. Asıl tehdit ABD`dir. Türkiye ABD`yi tehdit olarak görseydi, Suriye`de işin başından beri doğru bir politika ve tavır belirlerdi ve Suriye`de ABD`nin planlarına hizmet etmezdi.
Türkiye, ABD`ye bu nazarla bakmadığı müddetçe yılanı koynunda beslemeye devam edecektir.
İncirlik ve Türkiye`deki diğer ABD ve NATO üsleri, Türkiye`nin, ABD yılanını beslediği üslerdir. Türkiye, ABD ile mücadeleye içeriden başlamadığı müddetçe de tam manası ile dışarıda başarılı olamaz.