Dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak ve belki de adım atmak için, aklım erdiği kadarı ile sorunlarımızı yazmak istiyorum.

Günümüz insanı sayısız acı ve sorun yaşıyor.  

Hayata gözümü açtığımdan ve hayatı idrake başladığımdan beri, insanlık sorun ve acı yaşıyor. Zamanla aile, çevre, okul ve iletişim araçları üzerinden insanlığa dair edindiğim tarih bilgisi ve yaptığım tarih okumaları ile, insanlığın geçmiş yüzyıllarının da acılarla ve sorunlarla dolu olduğunu öğrendim.

İnsanın sorunu ve acısı ilk insan ile başlamıştır. Bu anlamda insanın sorunları, insanoğlu ile yaşıttır.

Geçmişte insan ne yaşadı ise geçmişte kaldı diyebiliriz. Hatta eski dünyayı Orta Çağ, Kara Çağ, İlkel Çağ diye isimlendirebilir, o günün insanının yaşadığı acıları ve sorunları, o döneme bağlayabilir, tarihe gömebiliriz.

Ancak dünyanın yaşadığı uzay, bilim, teknoloji çağı insanın acılarını ve sorunlarını azaltmadı. Bilakis kat kat artırdı.

İnsanoğlunun acıları ve sorunları katlanarak büyüyor. Dünya bütünüyle dini, siyasi, ekonomik, sosyal, psikolojik, ferdi, ailevi bunalımlar yaşıyor. Yaşanan bu bunalımlar dünya üzerinde büyük acılar ve sorunlar oluşturdu. Toplumlar travmalar geçiriyor.  

Peki insanoğlunun yaşadığı acıların ve sorunların sebebi ve kaynağı nedir, sorusu ister istemez akla geliyor ve gelmeli.

İnsanoğlunun yaşadığı sorunlar yine insandan kaynaklı sorunlardır; yani insanın kendisinin kendine oluşturduğu ve insanlığa oluşturduğu sorunlardır.

“İnsan insanın kurdudur” sözü, insanlık ideali ve erdemi açısından yanlış, fakat insanlık tarihinin realitesi içinde çok doğru bir sözdür. Çünkü insanoğlu, yaşadığı en büyük acıları ve sorunları yine insanın eliyle çekmiştir.

Açın tarih sayfasına bakın, insanoğlunun yaşadığı acılar ve sorunlar insanoğlu kaynaklıdır.

Acıları ve sorunları yaşayan insandır. İnsana bu acıları ve sorunları yaşatan da yine insanın kendisidir. Başka bir varlık değil.

İnsanın en büyük düşmanı ve canavarı, insanın kendisidir. Görünmez varlıklar, tabiat olayları değildir.

İnsanın en büyük düşmanı olan şeytanın insanoğluna verdiği zararlar dünya açısından maddi ve fiziki sonuçlar doğursa da şeytanın insanoğlu üzerinde fiziki ve maddi bir etkisi yoktur.

Şeytan kendisi ğaybi bir varlık olduğu gibi insan üzerindeki etkisi de vesvese ve telkinlerden ibarettir. İnsanoğluna fiziki bir zararı ve zorlaması yoktur. Şeytanın insana ve insanoğluna yaşattığı zararlar ve sorunlar yine insanoğlu eli ile yaptıklarıdır. İnsanoğlundan kendisine kulak verenleri kullanarak, insanlara zarar verir ve düşmanlığını icra eder.

Kısacası sorunlarımızın başında insan geliyor. Çünkü insanın sorunu insandır.