Okumak önemli bir konu! İlk emri “oku!” olan bir dinin mensuplarıyız. Surenin devamında gelen ayetin, “yaratan Rabbin adı ile oku!” emri, okumalarımızın hareket noktasını ve yönünü tayin ediyor. Müslümanın okumaları vahiy merkezli ve Allah ile ilişkili olmalı.
Dinimizin temelini oluşturan Kur’an, sünnet ve bu iki kaynakla ilişkili diğer ilimler okunmalı. Bunun yanında fizik, kimya, matematik, biyoloji, edebiyat, tıp, astronomi, müzik ve başka hangi bilim okunacaksa, Allah için okunmalı.
Allah’ın gaye olarak ortaya koyduğu değerler ve hedefler için okumalı. Okumalarımız, iman ile birlikte imar, inşa, ihya, adalet, hizmet, maddi ve manevi kalkınma, huzur, kardeşlik için olursa, Allah için olmuş olur.
Sadece bilimsel okumalarımız değil, tefekküre dair okumalarımız da bu merkezli ve bu yönlü olmalı.
Kainatı, günümüzü, gelişmeleri, toplumları, dostlukları ve düşmanlıkları da bu şekilde okumalıyız.
Okuduklarımız/okuyacaklarımız kadar okuduklarımızı hangi amaçlara hizmet için kullanacağımız da önemli. Her okunan fizik, kimya, matematik, tıp ilmi insanlığa hizmet etmemiştir. Tarihte bu ilimlerin uzmanlığı üzerinden çokça katliamlar ve zulümler işlendiği gibi, bugün de bu katliamlar ve zulümler işlenmeye devam etmektedir.
Son teknoloji ürünü silahlar insanları öldürmeye, ülkeleri işgal etmeye, şehirleri harap etmeye, zenginlikleri sömürmeye hizmet etmekte; tıbbi gelişmeler üzerinden milyarlarca insanın sağlığı ile oynanmakta ve insanların sağlığı üzerinden para kazanılmaktadır.
İlim, insanların geneline ve insani değerlere hizmet ederse iyidir. İnsanların dünyasını karartan hangi ilim olursa olsun felakettir.
Hz. İsa ilmi gökten inen suya benzetir ve ‘meyvesi tatlı ağaç onunla tatlı meyve verir, meyvesi acı ağaç onunla acı meyve verir’ der.
Maddi ilimler kötü sahiplerinin elinde, insanların dünyalarını mahveden felakete dönüştüğü gibi manevi ilimler de yanlış insanların elinde felakete dönüşür. Hem de öyle bir felaket ki, sadece insanların dünyasını değil, ebedi ahiret hayatlarını da mahveden bir felaket.
Kur’an, hadis okumuş; ezberler yapmış, tarih okumuş, dünyayı sıcağı sıcağına takip eden öyle insanlar tanıyorum ki; ırkçılık ile mezhepçilik ile felsefe ile insafsız siyasi tarafgirlik hastalığı ile aklı ve kalbi zehirlenmiş, okudukları ile insanların maddi ve manevi hayatını zehirliyorlar. Ümmet içi oluşmuş mezhebî, ırkî ve siyasî düşmanlıklara hizmet ediyorlar.
İşin acı ve garip olanı bunu yaparken de din adına, Allah adına yapıyorlar.