Bundan sonra ne olacak?
Karar ile ilgili gerekli itirazları avukatlarımız, ilgili makamlara yaptılar. Anayasa Mahkemesi`ne bireysel başvuru hakkımız ile ilgili girişimlerde bulundular. Ümidimiz, bu yanlıştan ve zulümden dönülmesi. Devam etmesi durumunda elbette hak arayışımızı Türkiye dışında sürdüreceğiz.
Karar sonrası Türkiye`de kalıp, gerekirse cezaevine girmekti düşüncem. Ancak hicret etmemin ve yurtdışında da olsa partimizin davasına hizmet etmemin daha uygun olacağı kararı ağır bastı. Bugüne kadar ki mücadele hayatım boyunca hep “Allah`ın taktirine teslim” olmuş, “davamın kararlarına itaat” etmiş biri olarak bundan sonra da böyle devam edeceğim inşallah.
Dosyamızın ve aldığımız cezaların bir de Türkiye boyutu var. Bu karar, Türkiye için iyi olmadı; Türkiye`nin durumunun iyi olmadığını ve gidişatının iyiye doğru gitmediğinin bir göstergesi daha oldu.
Tıpkı, FETÖ`nün hükümet müttefiki ve etkin olduğu dönemin benzeri bir dönem yaşıyor Türkiye. O dönem hükümet ipleri FETÖ`ye kaptırmıştı. FETÖ istediği gibi at koşturuyor ve hedefe koyduklarının işini usulünce görüyordu. Dosyalar oluşturuyor, insanları haksız yere cezalandırıyordu.
Biz o dönemde FETÖ dedikçe, birileri, FETÖ`nün bize yönelik zulümlerinden dert yandığımızı sanıyordu sadece. Ama bizim derdimiz ve endişemiz daha büyüktü halbuki. Biz Türkiye`nin geleceğini tehdit altında görüyorduk... Ta ki, FETÖ darbe yaptı...
Şimdi de hükümetin ittifak kurduğu ve yavaş yavaş ipleri kendilerine kaptırdığı “milliyetçi/ulusalcı Kemalistler” diyoruz ve bunların tehlikesine dikkat çekiyoruz. Yine birileri, uğradığımız zulümlerden dert yandığımızı sanıyor sadece. Ve hükümet, yine gelişmeler karşısında üç maymunları oynuyor ve gidişatın tehlikesi hususunda yapılan bütün uyarılara karşı, kulağı üzerine yatmaya devam ediyor.
Böyle giderse korkarım ki yine bir darbe olacak. Darbenin şekli nasıl olur bilemem ama askeri olursa yine korkarım ki, böyle bir darbe bu sefer atlatılmayabilir. Önceki darbeyi engelleyen halkın bir kısmı bu sefer sokaklara çıkmayabilir.
“Diğer darbeyi önledik de ne oldu, darbeye karşı çıkanlar, halkı sokaklara çağıranlar ve sokaklara dökülenler dışlanmadı mı, cezalandırılmadı mı; darbeye karşı halk devrimimizi çaldılar, yandaşlara peşkeş çektiler, kendi şahsi amaçları doğrultusunda kullandılar, milliyetçi/ulusalcı Kemalist kesimleri baş tacı ettiler, devleti onlara teslim edip başımıza yeniden bela olarak sardılar, büyük bir kesim halkı küstürdüler” diyenlerin sayısı az değil. Gün be gün artıyor bu sayı ve yeni bir darbe durumunda; “oh oldu”, “hak ettiler” diyecek duruma getirdiler bir kısım halkı.
Ben her şeye rağmen nihai noktada, sap ile samanı birbirine karıştırmadan memleket söz konusu olduğunda bize yapılan zulümleri bir kenara bırakıp, acılarımızı içimize gömüp; birileri anlamasa ve kıymetini taktir edemese de memleketten yana bir tavır içinde olurum. Bu tavrımız da birilerinin zannettiği ve öyle lanse ettiği gibi bir şahsa veya hele bir partiye destek hiç değildir, memlekete desteğimizdi bu. Bu müspet yaklaşıma herkes devam eder mi?
Görünen köy kılavuz istemez. Her şeye rağmen iyi niyet ve mecburiyet hali ile hareket edenlerin açtıkları kredilerin toplum içinde tükenmekte olduğunu gözlemlemek zor olmasa gerek. İnsanlar, “hükümet FETÖ ile ittifak kurdu, HÜDA PAR`a ceza olarak yağdı; HDP/PKK ile masaya oturdu, HÜDA PAR`a katliam oldu; HÜDA PAR dışlandı, baskılandı, camia olarak mağdur edildi ama bütün bunlara rağmen darbeye karşı durdu; Türkiye`nin kritik süreçlerinde hep yapıcı ve kurtarıcı rol aldı, memleketten yana tavır aldı ve destek oldu ama gelinen nokta aldıkları, ceza oldu” diyorlar. Buna yolsuzluklarınızı, adam kayırmalarınızı, rüşveti, güvenlik soruşturmaları ve mülakat mağduriyetlerini, iktidar kibrinizden oluşan rahatsızlıkları da ekleyin...
Bu gidişat ve bu tablo, iyi niyetleri öldürüyor. Bir darbe yediğinizde yanınızda duracak kimse bırakmayacaksınız.
Bizden söylemesi...