FETÖ başından beri mi kirli ilişkiler içinde doğdu, yoksa yol üzerinde karşılaştığı odaklarla giriştiği ilişkiler içinde mi kirlendi, tartışılır.

Doğuştan kirli ilişkiler içinde doğdu ise, ilişki içinde doğduğu odaklar, iç odaklar mıydı, yoksa başından beri dış odaklar mıydı, bu da tartışılır.

Hoş, o dönemde kirli/karanlık iç odak merkezlerinin dış odaklarla iç içeliği ortada iken, bunu tartışmanın anlamı da pek yok ya.

Ancak kesin olan bir şey var; bu hareketin lideri olan Fetullah Gülen`in İslam adına yola çıktığı ve zaman içinde İslam`ın ağırlıklarını/esaslarını yol üzerinde birer birer bıraktığıdır.

İslam`a hizmet adı altında etrafına İslam`ın gençliğini toplayan Gülen, hedeflerine varmak için çıktığı yolda, zaman içinde İslam`dan uzaklaştı.

Hedeflerine varmak için, İslam`ın farzlarının terk edilebileceği ve büyük günahların işlenebileceği fetvaları verdi.

Dahası devlette kadrolaşıp devleti ele geçirmek için, başkasının hakkını yemenin de kendilerine, analarının ak sütü gibi helal olduğuna inandılar. Bu düşüncelerle Müslüman bünyeyi zehirlediler.

Haramzade bir yapı üzerine ulvi gayeler gerçekleştirmeye çalıştılar.

Fetullah Gülen yapılanmasının Allah`ın tokadını niye yediğine dair çok şey söylenebilir ama bana göre yedikleri tokadın en büyük sebebi, Allah ile insanları aldatmaya çalışmaları ve bu yolda her şeyi kendilerine caiz görmeleri idi.

Öyle görüyorum ki, Ak Parti de FETÖ`nün akıbetinden ders almamışa benziyor. Gittikçe FETÖ`ye benzemeye başladı.

İşi öyle bir noktaya vardırdılar ki, kendilerinden veya ittifak kurdukları çevreden olmayan bir kimseye devlet kapısını kapatmış durumdalar. Ne kadar başarılı olursa olsun, ne kadar ehli olursa olsun, bir kimse Ak Partili veya Ak Parti`nin ittifak kurduğu çevreden değilse, ona ne kadro ne de iş veriyorlar!

Kazara verilen bir iş veya alınan bir personel varsa, çok geçmeden işi ve iş hakkını elinden alıyorlar.

Bunlara dair örnekler o kadar çoğaldı ki...  

Şu anda uygulanan güvenlik soruşturmaları ve mülakatlar, FETÖ`nün geçmişteki uygulamalarına benzemiş durumda.

Pazar yeri sözleşmesi biten ve sözleşmesini yenilemek için belediyeye uğrayan pazarcıdan, sözleşmenin yenilenmesi için Ak Partili olduğuna dair referans isteniyorsa, işin vardığı noktayı siz düşünün.

FETÖ de öyle yaptı, hayatı diğerlerine o kadar daralttı ki, insanlar patlama noktasına geldi. Darbe gecesi insanların sokaklara bu derece çıkmasının sebeplerinden biri de halkın FETÖ`ye duyduğu nefretti.

Şimdi bu nefret gittikçe Ak Parti hakkında oluşuyor.

Bütün bunlar tepeden kaynaklı mıdır, yoksa hükümet ve Ak Parti içine çöreklenmişlerin işi midir, onu ben bilmem.

Bildiğim bir şey var; bu gidişat halkın büyük bir kısmını nefret ve düşmanlık derecesinde rahatsız ediyor. Bu gidişat, Allah korusun, bir darbe daha olması durumunda halkı sokaklara dökülmeyecek hale getiriyor.