Her bahaneyle İslam`a, Müslümanlara ve İslami cemaatlere saldıran, her sorun ve sıkıntıyı Müslümanlarla mücadele etme malzemesi haline getirmeye çalışan yerli ve yabancı şer güçler, İslam düşmanları yine sahnede. Bu defa yurtlar üzerinden Müslümanlara saldırıyorlar. Adana`daki elim yangın hadisesini bahane edip İslami cemaat ve camiaları hedef tahtasına koydular. Ne kadar kötülük ve çirkinlik varsa Müslümanlara mal etmeye çalışıyorlar.

Ebu Cehillerin karakterleri değişmiyor. Her asır, ülke ve ortamda aynı karakteristik yapı karşımıza çıkıyor. Vahşi yüzlerini iyilik maskesiyle örtüp mazlumları zalim gösterme, hak ve ahlak yanlılarını hak ve ahlak düşmanı ilan etme stratejisi…  Peygamber zamanının Ebu Cehilleri, Peygamberle nasıl mücadele etmişlerdi? Ne kadar kötülük ve çirkinlik varsa Peygambere yamamaya çalışarak… Ellerindeki politik gücü kullanarak Peygamber Efendimizi sihirbaz, yalancı, deli, bölücü ilan eden o dönemin Ebu Cehillerinin torunları bugün de aynı yöntemle, aynı iftira, yalan ve karalamalarla iş görmeye devam ediyorlar.

Ellerindeki medya gücünü kullanarak mazlumu zalim, zalimi mazlum gösteren bu yerli ve yabancı şer güçlere karşı uyanık olmak lazım… Aleyhte algı operasyonları oluşturmakta çok mahirdirler bunlar. Batıyı ve uşaklarını çok iyi tanıyan Şehit Malcom X`in dediği gibi bilinçli ve uyanık davranmazsak iyiyi kötü, kötüyü iyi tanımak gafletine düşmekten kurtulamayız.

Adana`daki yurt yangınını bahane edip İslami cemaatlere saldıran bu şer güçler gerçekten o yangında can veren aziz yavrularımıza acıdıkları, ciğerleri yandığı için mi günlerdir bağırıp çağırıyorlar. O yangında ihmali olanların araştırılıp sorumluların adil bir şekilde yargılanmaları hepimizin talebi. Ama onların derdi bu değil. Çünkü benzer, hatta daha vahim yüzlerce hadise karşısında en ufak bir ilgi ve duyarlılık göstermeyen bu çevrelerin derdi, yanan o yurdun üzerinden İslam`ı ve Müslümanları vurmak…

Bunları artık tanımak lazım… Bunların kabak tadı veren bu çirkeflikleri karşısında bilinçli bir duruş sergileyip halkı aydınlatmak, bizden olan medyaya sahip çıkarak iğrenç algı operasyonlarını etkisiz hale getirmek lazım… Bunlarla mücadele etmenin tek yolu bu… Keçisi çalınan müftüyü ertesi gün keçi çalan müftü olarak kamuoyuna ilan eden bu yalancılarla ancak doğruluğu rehber edinmiş güçlü bir medya ile mücadele edilebilir. Bu anlamda medyamıza, gazete, dergi, TV ve radyolarımıza sahip çıkmalı, onları güçlendirmeli, her eve ve dükkâna ulaşmaları için çaba sarf etmeliyiz.

Bizden olana, dost olana, hakkı üstün tutup batıla cephe alana sahip çıkmazsak dinimizin düşmanları dost maskesiyle bizleri dinimizin dostlarına düşman ederler. Namusla alay edip her türlü ahlak dışı ilişkiyi gençlerimizin gözünde şirin gösterme çabasında olan, eşcinselliğe yasal güvence sağlamak için meclise önerge veren namus ve ahlak düşmanları, yalan ve iftiraya dayalı algı operasyonlarıyla iffet abidesi Müslüman insanları tecavüzcü ilan edebilirler. HDP Batman milletvekili bir bayanın geçen gün yaptığı gibi.

Ya da Halep`te, Musul`da, Bağdat`ta, birçok İslam şehrinde vahşice katledilen binlerce kadından, çocuktan bir satırla bile olsa bahsetmeyip tek bir gözyaşı dökmeyen, İslam dünyasını harabeye çeviren emperyalist güçlerle her türlü kirli ilişki içinde olan malum çevreler, bir yurt yangını üzerinden bu ülkede yüz yıldır her türlü mazlumiyeti ve mağduriyeti yaşamış Müslümanları halk ve ülke düşmanı olarak bize yutturabilirler.