Mecid Mecidi`nin yönettiği Allah`ın Elçisi filmini iki yıla yakındır merakla bekliyordum. Siyer alanında romanlar yazan bir edebiyatçı olarak Peygamberin hayatını anlatan dünya ölçeğindeki ikinci bir film olma özelliğine sahip Allah`ın Elçisi`ni ülkemize gelir gelmez izledim. Mecidi güzel ve coşkulu bir film çıkarmış ortaya ancak film peygamberin çocukluğu üzerine yoğunlaştığı için mesaj konusunda biraz zayıf kalmış. Biraz da popüler kültüre kaçmış. Kanaatimce tüm dünya halklarına, özellikle Batı âlemine Efendimizin sevgi ve merhamet yönünü anlatmak hedeflenmiş. Hollywood`a biraz özenti var. Ayrıca Peygamberin bazı uzuvlarının gösterilmesi de haklı eleştiri konusu.
Başka eleştirilebilecek yönleri de bulunabilir. Bence olumlu, yapıcı eleştirinin faydaları da çok… İleride daha iyi yapımların ortaya çıkması, daha güzel filmlerin çekilebilmesi için işin erbabı insanlar olumlu eleştiriler yapabilirler. Çünkü Peygamber Efendimizle ilgili çok az yapım var. Çağrı ve Mecidi`nin bu yeni filmi dışında dünya çapında Peygamberimizi anlatan film yok.
Ama filme yönelik koparılan fırtınaya, yapılan insafsız eleştirilere, linçe varan kampanyalara doğrusu anlam veremedim. Bu eleştirilerin çoğunu da samimi bulmuyorum. Filme yönelik haksız eleştirilerin siyasi olduğunu düşünüyorum.
Dediğim gibi filmin eleştirilecek yönleri var ama artıları çok daha fazla. Adamlar Peygamberimizi dünyaya tanıtabilmek için milyon dolarları dökmüş. Yıllarca uğraşmış, didinmişler. Ve gerçekten güzel bir yapım da ortaya çıkmış. Beğenmiyorsan daha güzelini yapmaya çalış. Her gün yüzlerce gayr-i İslami, hatta İslam`a düşman, ahlak dışı filmin sinema solanlarında, televizyon ekranlarında gençlerimizi zehirlediği bir ülkede İslam Peygamberini anlatan bir filme gösterilen bu tepki ne derece doğru. Ki toplumumuzun ekseriyetinin bilmediği bir alanı işlemiş film. Resulullah`ın çocukluğunu…
Siyer kültürünün çok az olduğu bir toplumu, Peygamberin çocukluğunu görsel bir şölen eşliğinde anlatan ve birçok duygusal sahnesi olan bir filmi izlemekten mahrum etmeyelim. Kendi toplumsal gerçekliğimizin farkında olalım.
Geçen gün bir genç bana, “Hocam bir abi filmi izlemememiz gerektiğini söyledi. Film zararlıymış.” Dedi. Ben de ona sinemaya hiç gidiyor musun dedim. Her hafta sonu sinemaya gittiğini, güzel filmleri kaçırmadığını söyledi.
Evet, kardeşimiz her hafta sonu sinemaya gidiyormuş. İzlediği abuk sabuk filmlerden bahsetmeme gerek var mı? Recep İvedik ve zekâ seviyesi düşük, ahlak dışı filmlerden başka sinema salonlarında oynatılan başka film var mı? Her hafta sinemaya giden nice gencimiz var. Yazık değil mi? Siyasi ve mezhebi kaygı, taassuplar yüzünden bizim için, ümmet için büyük kazanımlar sağlayan böyle bir filme tavır almak yakışık alır mı?
Kesinlikle filmin artıları eksilerinden çok daha fazla… İslam Peygamberinin korkunç algı operasyonlarıyla savaş yanlısı, hâşâ acımasız, merhamet yoksunu bir önder olarak tanıtıldığı günümüz dünyasında film, görsel bir şölen ve duygu seli eşliğinde merhamet ve şefkat peygamberini işliyor. İnsanlığa karşı, mazlumlara karşı acıma, sevgi, merhamet dolu bir peygamber göreceksiniz filmi izlerken. Özellikle gençlere ve kadınlara tavsiye ediyorum.