Ne olacak bu ümmetin hali, bu gidişle Müslümanlar bir yüz yıl daha köleliğe mahkûm olacak, Müslümanların geleceğinden ümitli değilim gibi söylemler, umutsuzluğu yaygınlaştıran konuşmalar kesinlikle Rahmani değil, şeytanidir. Hem naklen hem de aklen bu doğru değil.
Peygamber Aleyhisselam ve İslam büyükleri böyle demiyorlar. Onların sözlerine geçmeden önce aklen de Ümmetin zaferinin yakın olduğuna dair deliller çok. Her şeyden önce şu an yeryüzünde hâkim olan tek sistem konumundaki Kapitalizm sonbaharını yaşıyor. Batı, Kapitalizmi halka sunmakta kullandığı tüm kandırıcı değerlerden vazgeçmiş durumda. İnsan hakları, demokrasi, özgürlük, hümanizm Batının gözünde artık değersiz kavramlar. Batı, vahşi yüzünü tüm çıplaklığıyla orta yere serdi. Batı uygarlığı hasta bir uygarlık artık… İnsanlığın hiçbir gereksinimini karşılayamayan, kokuşmuş bir değerler bütünü. İnsanlığa umut olmaktan çıktı. Halklar da Batıdan umutlarını kestiler. Tüm karanlık tabloya rağmen dünya için İslam uygarlığından başka bir alternatif ufukta görünmüyor.
Avrupa halkları dâhil tüm halklar yavaş yavaş yüzlerini İslam`a dönüyorlar. İslam`ın müntesipleri hızla artıyor. Barbar Batılı yönetimlerin İslam âlemine yönelik bin bir hile ve tuzaklarının, İslam`a düşmanlıktaki azgınlıklarının nedeni bu. Onlar yıkılış günlerinin yakın olduğunu hissediyorlar. Yıkılışı geciktirmek içindir tüm çaba, tuzak ve barbarlıkları…
Gelelim İslam büyüklerinin umut bahşeden sözlerine… Peygamber-i Ekrem şöyle buyuruyor: “ Hilafet otuz yıl sürecek, sonra zalim sultanlık dönemi gelecek. O da bir müddet devam ettikten sonra mutlak küfür dönemi gelecek. Sonra yine İslami hükümetler dönemi başlayacak.” Peygamber bize müjde veriyor. Mutlak küfürden sonra İslami hükümetler dönemi gelecek diye… Herkes de kabul eder ki şu an mutlak küfür dönemi ve bu dönem kapanmak üzere…
Üstadımız Bediüzzaman altmış yıl önce kendisinden sonra gelecek nesillere şöyle sesleniyor: “Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır.” Tohumlar tomurcuğa dönüştü. Toprağı zorluyor. Ümmet hiç olmadığı kadar bahara kavuşmaya yakın. Zifiri karanlık şafağa gebe…
Sovyetlerin yıkılacağını birkaç yıl önceden haber veren İran İslam Devriminin önderi İmam Humeyni, Sovyetlerin lideri Gorbaçov`a gönderdiği İslam`a davet mektubunda Kapitalist sistemin de yıkılacağını, İslam`ın önünde hiçbir gücün duramayacağını müjdeliyor. İmam Humeyni mektubunda, Gorbaçov`a hitaben “Siz eğer Sosyalizm ve Komünizmin ekonomik sorunlarını Batı Kapitalizmine kucak açarak çözmek isterseniz sadece toplumunuzun hiçbir derdine çare bulmamakla kalmaz, başkalarının gelip sizin hatalarınıza çare aramak zorunda kalmasına da yol açmış olursunuz. Çünkü eğer bugün Marksizm ve onun ekonomik ve toplumsal reçeteleri bir çıkmazla yüz yüze gelmişse Batı dünyası da başka alanlarda ve başka şekillerde darboğazlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Komünizm gibi Kapitalizm de insanlığa hiçbir şey veremedi ve er geç yok olmaya mahkûm olacak.” İfadelerini kullanıyor.
İmam Humeyni`nin mektubundan birkaç yıl sonra Komünizm tarih çöplüğündeki yerini aldı. Kokuşmuş, vahşi kapitalizm ise can çekişiyor.
Şehit Seyyid Kutup, tağutun zindanındayken İslam`ın zaferinin yakın olduğunu görmüş ve geleceğin İslam`ın olacağını ilan etmiştir. Şehit Seyyid: “Bu dinin sınırlarını çizdiği nizamın karakterlerinden ve beşeriyetin bu nizama ihtiyacından dolayı biz hiç sarsılmayan bir inançla kesinlikle inanıyoruz ki, muhakkak “İstikbal İslam`ındır.” Diye haykırmıştır.
Merhum Kelim Sıddıki`yi genç nesiller tanımaz. O seksenli yılların en meşhur Müslüman aydınlarından biriydi. İngiltere`de kurduğu Muslim Parliament enstitüsüyle Avrupa`daki mücadeleci Müslümanları bir araya getirmeyi başarmış, Avrupa`yı ve dünyadaki İslami hareketleri çok yakından bilen biriydi. 1996 yılında vefat eden bu yiğit Müslüman aynen şöyle diyor: “ Önümüzdeki otuz-kırk yıl içinde birçok İslam ülkesinde Müslümanların iktidara geleceklerini ve birçok İslam Cumhuriyetinin kurulacağını tahmin ediyorum.”
Ümmet hiç olmadığı kadar zafere yakın. İslam güneşinin yok olmanın eşiğine gelmiş insanlığı aydınlığa boğacak, onlara özgürlük ve adalet bahşedecek günler gelmek üzere. Bu zaferde bizim de katkımızın olmasını istiyorsak, zafer ve özgürlük günlerini hızlandırmak için gece gündüz çalışan yiğitler arasında olmak istiyorsak dinlenme ve tembelliği kendimize haram etmeliyiz.