Birkaç gündür Başbakan bölgemizde, seçim meydanlarında halkla buluşuyor. Ve her yaptığı konuşmada paralel yapının kendilerine yönelik komplolarından bahsediyor. Bu yapının yasadışlıklarını, kanunsuz eylem ve planlarını deşifre ediyor. Başbakanı olduğu ülkede asla kanunsuz davranışlara müsaade etmeyeceğini haykırıyor.

Başbakanın ve başında olduğu hükümetin paralel yapı konusundaki kaygılarına katılıyoruz. Bu konudaki kararlılığına saygı duyuyoruz. Elbette eğer bir ülkede hukuk varsa, demokrasi varsa; o ülke başbakanının her türlü hukuksuzluğa karşı mücadele etmesi gayet doğaldır. Böyle yaptığı için kınanmamalıdır.

Sayın Başbakanın hukuksuzlukla olan mücadelesinden de cesaret alarak ona sormak istiyorum; sayın Başbakan, HÜDA PAR, bu ülkenin yasal bir partisi değil mi? Hukuk çerçevesinde siyaset yapmıyor mu? Bu ülkenin bütün vatandaşları gibi HÜDA PAR camiasının da özgürce siyaset yapma hakkı yok mu?

Bu partiye bölgenin her tarafında BDP`li çetelerce yapılan saldırıyı neden görmüyorsunuz ya da görmezden geliyorsunuz? Yasal bir çerçevede kurulmuş ve kanunlar dâhilinde siyaset yapan, sırtını çok büyük bir halk kitlesine dayamış bu partinin mensuplarına, bölgenin her yerindeki bürolarına yapılan iki yüzden fazla saldırıyı neden engellemiyorsunuz? Hükümetiniz ve size bağlı emniyet birimleri neden bu camiaya yönelik linç kampanyalarına karşı sessiz ve ilgisiz?

Sayın Başbakan, belki de HÜDA PAR`a yönelik saldırıların geldiği tehlikeli boyut konusunda sizleri yeterince bilgilendirmemişlerdir. Ama emniyet birimlerinin ve bazı hükümet yetkililerinin bu konuda yeterince bilgiye sahip olduğundan eminim.

HÜDA PAR`a yönelik saldırılara her gün bir yenisi ekleniyor. HÜDA PAR`ın büroları taşlı, molotoflu, hatta bombalı saldırılara uğruyor. HÜDA PAR camiasına mensup insanların evlerine, iş yerlerine yaralanmalarla, ciddi mal kayıplarıyla sonuçlanan saldırılar gerçekleştiriliyor. HÜDA PAR`ın afişleri yırtılıyor, flamaları polislerin gözleri önünde asılı bulundukları yerlerden indirilip ateşe veriliyor.

Kaos ve anarşiden beslenen BDP`li çeteler işi gün ortasında HÜDA PAR mitinginden dönen örtülü bayanlara linç girişimine kadar götürdüler. Bundan birkaç gün önce Van`da BDP`nin seçim lokalinden çıkan azgın bir guruh tesettürlü bayanlara saldırıp onları darp ettiler. Yere düşüp bayılan bayanı baygın haldeyken bile tekmelediler.
Sayın Başbakan bu hukuksuz, insanlık dışı saldırılara daha ne kadar sessiz kalacaksınız? Bu ülke orman kanunlarıyla mı yönetiliyor? Hukuk sadece laik Kürtler için mi var? Dindar Kürtler neden üvey evlat muamelesi görüyorlar, suçları ne? Bir açıklama yapmanız, saldırıları kınamanız için illa birileri mi ölmeli? Hükümet çevreleri dindar Kürtlere yönelik saldırılara neden sessiz?

Sayın başbakan! Barış süreci sadece laik Kürtleri muhatap almakla gerçekleşmez. Kürtlerin diğer kesimlerini görmezden gelen, onları yok sayan, Kürt halkının en az yarısını temsil eden dindar parti ve oluşumları dışlayan bir barış süreci, başlamadan bitmiş demektir.

Sayın Başbakan! Hukuka ve insan haklarına değer veren, Türkiye`nin normalleşmesine katkıda bulunan birisisiniz. Bu normalleşmenin devam etmesi, hukuk dışı yapılanmaların engellenmesi adına HÜDA PAR camiasına yönelik barbarca saldırılara ve bu saldırılara sessiz kalarak ortak olan derin yapılara dur demelisiniz!

Özgür, bağımsız, kalkınmış, sivil anayasasını yapmış, haklarının gelenek ve inançlarına saygılı, tüm vatandaşlarına aynı mesafede olan bir Türkiye`de buluşmak umuduyla…