Başarılı liderler, başkanlar, yetkililer genellikle halkın arasından çıkan kimselerden olur. Başarının birçok sırrı vardır. İhlâs, dürüstlük, sağlam karakter, bilgi, insanseverlik… Kuşkusuz bunlar gerekli erdemlerdir. Hele yönetime ve yönetmeye talip olan kişi dindar biri ise bunlar olmazsa olmazlardır. Allah`tan korkan mümin bir liderin vasıflarıdır bunlar.
Ancak bir özellik vardır ki eğer o olmazsa diğerlerinin fazla bir kıymeti olmaz. O da halkın arasından çıkmış olmak, onları tanımaktır.
Hür Dava Partisi`nin adaylarının hemen hepsi halk çocuğu kimselerdir. Halkı bilen, tanıyan, halkın çektiği sıkıntılara, çilelere aşina, bizzat o sıkıntıları, çileleri yaşamış insanlardır. Halk çocuklarıdırlar yani.
Halkın çektiği sıkıntıları bilmeyen, halkın sorunlarına aşina olmayan o sıkıntı ve sorunları nasıl çözsün? Zindana girmeyen, zindan kapılarında beklemeyen, keyfi kararlarla yıllarını zindanlarda geçirmeyen, adaleti, yargıyı, zindanı nerden bilsin? Haksız mahkûmiyeti nerden bilsin? Veya keyfi muamelelerle okullarından atılmayan, mesleklerinden ihraç edilmeyen, sobasız dersliklerde, elli kişilik sınıflarda öğrenim görmeyen yöneticiler eğitim sisteminin sorunlarından nasıl haberdar olsun?
Bu mazlum ve mağdur halkla beraber açlığın, yokluğun, çıplaklığın, kimsesizliğin acısını çekmiş, onlarla beraber aşağılanmış; adalete ve özgürlüğe hasret yiğitler, Hür Dava`nın yiğitleri ancak mustazaf halklarının dertlerine derman olabilirler. Onların neler hissettiklerini bilebilirler. Beklentilerine cevap verebilirler.
Kuşkusuz bu insanlar her şeyin farkındadırlar. Kendilerini ne kadar büyük sorunların ve dermansız dertlerin beklediğinin bilincindedirler. Ve güçlerinin azlığının, imkânlarının yetersizliğinin de ayırımındalar. Süslü püslü cümleler kurmayı da bilmiyorlar. Büyük vaatlerde de bulunmuyorlar. “ Bizi iktidara taşırsanız mutlaka şunu yaparız, bunu yaparız! “ gibi pohpohlanmış sözler vermekten uzak duruyorlar.
Ama verdikleri sözler de var. Mutlaka yerine getirecekleri sözler. Onlar öyle insanlardırlar ki yapamayacakları şeylerin sözünü asla vermezler. Uçuk vaatlerle kimseyi kandırmazlar.
Hür Dava`nın adayları içtenlik ve samimiyetle şu sözleri vermektedirler mazlum ve mustazaf halklarına;
“ Asla sizleri aldatmayacağız. Yapmayacağımız, yapamayacağımız şeyleri vaat etmeyeceğiz. Söz ve vaatlerimizin arkasında duracağız. Dürüst olacağız. Yalan söylemeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun Allah`ı gazaplandıracak yalan, rüşvet, dalkavukluk, korkaklık gibi şeytani hastalıklardan uzak duracak, kişisel çıkarlarımızı ve dünyevi geleceğimizi tehdit bile etse rabbimizin rızasını ve halkımızın menfaatlerini her şeyin üstünde tutacağız. Hakkın ve haklının yanında yer alacak, zulmün karşısında diz çökmeyeceğiz. Zalim ne kadar güçlü olursa olsun, taraftarları ne kadar çok olursa olsun, kaybetme pahasına zalime boyun eğmeyeceğiz. Biz halkız ve halkın çocuklarıyız. Konum ve makamımız ne olursa olsun halkımızdan yüz çevirmeyeceğiz. Saraylarda da olsak, zindanlarda da halkımızın yiyeceğinden yiyecek, giydiğinden giyecek; sade ve mütevazı yaşantımızdan taviz vermeyeceğiz. Diğer parti mensuplarının, iktidar taliplerinin yaptığı gibi bizi iktidara taşıdığınız zaman sizleri unutmayacak; sadece seçim zamanlarında ve miting meydanlarında sizleri hatırlayan nankörlerden olmayacağız. Size karşı içimiz dışımız bir olacak. Meydanlarda başka, kapalı kapılar ardında başka olmayacağız. Ve son nefesimize kadar size, inandığınız yüce dine hizmet etmekten vazgeçmeyecek; siz mazlum ve ezilmiş halkımızın kurtuluşu ve mutluluğu için her türlü bedeli göğüslemekten asla vazgeçmeyeceğiz. “
Sevgili dostlar! Seksen yıldır nice iktidarlar gelip geçti bu ülkede. Bazıları sosyal demokrat, bazıları muhafazakâr, bazıları milliyetçi veya liberal, bazıları da dindar kimliklerle… Hepsi de meydanlarda halka büyük vaatlerde bulundular. Kendilerine ve dinlerine dost olduklarını iddia ettiler. Ama ne zaman ki halk onları iktidara taşıdı verdikleri söz ve vaatleri unuttular. Halklarına sırtlarını döndüler. İktidarda kalma uğruna halklarının düşmanlarıyla işbirliği yaptılar, halklarının dini ve ahlaki değerlerini küçümsediler, halklarının yoksulluk ve sefaletlerine gözlerini kapattılar; ülkelerinin ve halklarının zenginliklerini kendilerine yakın bir avuç partizan ve zengin arasında paylaştırdılar.
Bu gidişe dur demenin, gerçek halk dostu, mümin kulları iktidara taşımanın zamanı gelmedi mi? Herkesi denediniz. Denemediğiniz tek kişiler Hür Dava`nın evlatlarıdır. Dünya ve ahiretinizin kurtuluşu için, sizden olan ve sizden olmaya kararlı olan bu azizlere ne zaman kucak açacaksınız?