Dünyadaki sol, sosyalist hareketlerin aksine Türkiye’deki sol, sosyalist hareketler, solcu kesimler Filistin’e, Filistin davasına mesafeli duruyorlar. Filistin’de yaşanan soykırıma duyarsız davranıyorlar, hatta Filistin direnişine düşmanca bir tavır takınıp yer yer Siyonistleri savunur bir pozisyona giriyorlar.

Filistin davasına, mazlum Filistin halkının onurlu direnişine bu düşmanca yaklaşımı hem Kürt solunda hem de Türk solunda müşahede etmek mümkün. Mesela Türk solunun Kemalist kesiminin sözcülerinden Oda TV’nin HÜDA PAR’ın soykırıma katılan Türkiyeli Siyonistlerin vatandaşlıktan atılmalarıyla ilgili meclis önergesine tepki gösterip, bu önergeyi antisemitik göstermeye çalışması gibi… Yine Filistin direnişinin lideri konumunda olan HAMAS Hareketinin CHP’nin bizzat Genel Başkanı Özgür Özel tarafından terörist ilan edilmesi gibi…

Filistin davasına yönelik aynı düşmanca davranışı Kürt solunda da görüyoruz. Kürt solunun temsilcisi ve en geniş örgütlenmesi konumunda olan PKK ve DEM Parti gibi siyasi uzantılarının açıklama, demeç ve paylaşımlarını takip edenler bu düşmanca tutumu hemen fark eder.

Peki, Türkiye solu neden tarihin en büyük vahşet ve soykırımlarından birine uğrayan mazlum Filistin halkına ve özgürlük savaşına karşı böyle bir tutum takınıyor? Halbuki bir zamanlar Türkiye’de Filistin denilince daha çok sol akla geliyordu. Filistin davasına en büyük ilgiyi Türkiye’deki solcu hareketler gösteriyordu. Hatta solcuların, özellikle PKK mensuplarının çok kullandıkları özgürlük işareti dahil birçok sembol ve işaret Filistinlilerden alınmıştı. Yine sivrilmiş solcu şahıslar, rol model gösterilen militan kişiler askeri eğitim almak için Lübnan ve Suriye’ye gidiyor, oralarda Filistinlilere ait kamplarda askeri eğitim alıyorlardı.

Ne oldu da bu durum değişti? Filistin davasıyla özdeşleşen solcu hareketler neden şimdi Filistin halkından çok Siyonistlere yakın duruyorlar?

Ben bunun iki temel nedeni olduğunu düşünüyorum; birincisi İslam düşmanlığı… Türkiye’deki sol hareketler İslam’a düşmanlık üzerine konum almış ve İslam düşmanlığını sosyalist olmanın olmazsa olmazı görüyorlar. Filistin davası daha önce El Fetih, FKÖ gibi sosyalist, laik, Batıcı örgütlerin kontrolündeydi. Bu Filistinli örgütler daha sonra kendilerine verilen özerk yönetim rüşveti karşılığında Siyonistlerle uzlaştılar.

Şimdi Mahmut Abbas liderliğindeki özerk yönetimle temsil edilen Filistin solu, siyonist israil ile kol kola Filistin halkına zulmediyor. Filistin’deki direniş ise İslami kesimlerin elleriyle sürdürülüyor. Kısacası Filistin’deki destansı mücadele İslami bir hüviyet kazandığı ve direnişin liderliği İslami hareketlerin kontrolüne geçtiği için Türkiye solu Filistin davasına soğuk davranıyor, hatta yer yer düşmanlık yapmaktan geri durmuyor.

İkinci bir neden ise dünyadaki, özellikle Latin Amerika’daki sol hareketlerin aksine Türk solunun Amerikancı bir renge bürünmesidir. Vahşi Kapitalizme karşı sömürülen halkların, işçi sınıfının haklarını savunmak iddiasıyla ortaya çıkan sosyalistler, Türkiye’de Amerikan emperyalizminin adeta hizmetkarları haline gelmiş durumdalar. CHP ve PKK’nin, onlara yakın duran siyasi oluşumların Amerikan hayranlığını bilmeyen kalmadı. Türkiye’de şu an Amerikancı bir sol varlığını sürdürüyor.

Siyonist katillerin en büyük hamisi ve yardımcısı büyük şeytan Amerika olduğuna göre; güçlenme ve iktidar olma hırsıyla Amerika’ya göz kırpan, Amerika ile flört halinde olan Türkiyeli solcuların Filistin davasına dostluk elini uzatmaları gerçekçi olmaz herhalde…