İslam ümmeti modern asırda birçok cephede savaştı. İslam ümmetinin gençleri bu cephelere koşarak mazlum Müslüman halkları zalimlerin zulmünden kurtarmak için savaştılar, şehit düştüler. Bazıları gazi olup döndü. Safların net olduğu, hakla batılın ayrıştığı cephelerden bahsediyorum. Türkiye halkı olarak da bu cephelerde savaşan şehitlere sahibiz. Hala bu şehitlerimizle onur duyuyoruz. Bosna şehitleri, Çeçenya şehitleri ve diğerleri…
Artık yeni bir cephemiz var; diğer bütün cephelerden çok daha üstün, çok daha mukaddes bir cephe; Filistin cephesi… Hakla batıla ayna olan bir cephe… Mutlak küfürle mutlak imanın, tevhitle şirkin, mustazaflarla müstekbirlerin, zalimlerle mazlumların savaşa tutuştuğu bir cephe…
Artık bir Filistin cephemiz var; Asr-ı Saadetteki o akıllara durgunluk veren imanı, fedakârlığı, Allah aşkını, cennet sevdasını, destansı yiğitlik ve cesareti bugüne taşıyan…
Artık bir Filistin cephemiz var; Zamanın Hamzalarını, Alilerini, Hüseyinlerini, Musaplarını yetiştiren; Yahya Sinvarlara, Muhammed Dayflara, Ebu Ubeydelere, Ebu Hamzalara kucak açan…
Artık bir Filistin cephemiz var; furkan görevi gören, yüzlerdeki maskeleri düşüren, kimin nerede durduğunu gösteren bir cephe… Emperyalistlerin kirli algılarla zalimi mazlum, mazlumu zalim ilan eden, haklıyı haksız, haksızı haklı diye tanıtan, cihadı terör, terörü cihat diye yutturmaya çalışan komplolarını boşa çıkaran bir cephe…
Artık bir Filistin cephemiz var; İslam’ın yüce mesajını tüm dünya halklarına ulaştırıp vicdanları uyandıran, ümmeti harekete geçiren…
Artık bir Filistin cephemiz var; İslam dünyasında olup bitenlerin, İslam topraklarındaki iç çatışmaların, fitnelerin Müslümanların mezheplerinden, milliyetlerinden değil, Batılı şeytanı güçlerin sömürgeci emellerinden kaynaklandığını gün yüzüne çıkaran…
Artık bir Filistin cephemiz var; Kudüs davasının davaların en üstünü olduğunu ispatlayan, ümmetin ihlaslı evlatlarını Şii’siyle Sünni’siyle birleştiren, milliyet ve kavim farklılığını anlamsız kılan, vahdet için en büyük ilham olan…
Ve artık bir Filistin cephemiz var; dünyanın en şerefli, en temiz, en izzetli halkının kadınıyla, çocuğuyla, erkeğiyle, genç ve yaşlısıyla kanlarını hediye ederek İslam ümmetine direniş ve izzet kapılarını sonuna kadar açtıkları bir cephe…
Bu cephe öyle bir cephedir ki dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ülkede yaşıyor olursa olsun, hangi kavim ve mezhepten olursa olsun, bütün Müslümanların ona koşup silahını kuşanmasının kendisine farz olduğu bir cephedir.
Çünkü bu, ümmetin kurtuluş savaşıdır. İstilacı şirk güçlerden kurtuluş sürecini başlatan bir savaştır. Bu savaşta tarafsız kalmak, ilgisiz durmak, bu mukaddes savaşın yiğitlerine eleştiri oklarını yöneltmek, İslam düşmanlarının safında yer almak demektir. Bu savaşın karşı tarafıyla, düşman tarafıyla, Amerika, Siyonist rejim ve küfür cephesiyle aynı dili kullanmak, onlarla yardımlaşmak, onlara destek vermek Allah’a ve yüce İslam’a en büyük ihanettir.
Ben Müslümanım diyen herkes tüm imkanlarını seferber ederek ve yapabildiği her şeyi yapmaya çalışarak bu savaşa siyasi, ekonomik, toplumsal ve askeri anlamda katkıda bulunmalıdır.