Ben bugün açık yüreklilikle ve sözümü esirgemeden konuşacağım. Bu sözlerimin vahdet karşıtlığıyla hiç alakası yok. Bir hakkı teslim etmek ve yüreğimden yükselen hüznü kelimelere dökmek istiyorum.
Bu ülkede canlarını dişlerine takarak, gecelerini gündüzlerine katarak, durup dinlenmeden İslam’ın hizmetine koşan büyük bir İslami camia var. Peygamber Sevdalıları diye de isimlendirilen, HÜDA PAR isminde partisel bir oluşuma de giden bu insanların, bu camianın tek derdi toplumun dini anlamda ihyası. Başka hiçbir amaçları, hiçbir beklentileri yok.
Türkiye’de halkın, gençliğin hızla İslam’dan uzaklaştığı, toplumsal bozulma ve yozlaşmanın zirveye doğru tırmandığı bir zaman diliminde bu dindar insanlar sadece Allah’ın rızasını gözeterek koşturuyorlar. Bu uğurda işlerinden oluyorlar, ticaretlerine zaman ayıramıyorlar, hatta çoğu aileleriyle vakit geçirme fırsatı bile bulamıyor.
Ve Allah’ın lütfuyla, bitip tükenmek bilmeyen gayretleriyle çok büyük etkinliklere, çok büyük organizasyonlara imza atıyorlar. Bu etkinliklerin bazıları Türkiye dışında bile büyük ses getiriyor, gündem oluyor.
İslam adına, İslam’ın bu ülkedeki geleceği adına çok büyük kazanımlar sağlayabilecek olan bu etkinlikler ne hikmetse bu ülkedeki birçok İslami kesim tarafından görülmüyor, yok sayılıyor, görmezden geliniyor. Müslüman kesimlerin kontrolündeki medya bu hayırlı faaliyetleri yok hükmünde sayıyor.
Bu mümin camianın en son yaptığı etkinlik Kur’an’a sahip çıkma mitingiydi. Kur’an düşmanı Avrupa’ya karşı, Kur’an’ı kameraların karşısında yakan çağdaş Ebu Cehillere karşı bu insanlar iki gün gibi çok kısa bir süre zarfında yüz binlerce insanı bir araya getirdiler. Yüz binlerce insan büyük bir coşkuyla Kur’an düşmanı Avrupa’yı telin ettiler. Kur’an’a sahip çıkacaklarını, Kur’an için fedaya hazır olacaklarını ilan ettiler.
Eğer basın ve İslami kesimler, partiler, oluşumlar bu mitingi görmezden gelmeseydiler, Kur’an’a sahip çıkma adına, Kur’an’ın mesajını ülke, hatta dünya gündemine taşıma adına, Kur’an düşmanlarına büyük bir tokat vurup onları ürkütme adına büyük bir kazanım olacaktı.
Ne yazık ki bu kazanımı kaybetme pahasına Müslümanların kontrolündeki medya mitingi görmezden geldi. Veren birkaç tanesi de sıradan, önemsiz bir haber gibi lütfedip birkaç cümleyle bahsetme zahmetine girdi. Milyonların toplandığı kutlu doğum etkinliklerine de bu medya kör ve sağır. İslam’ın bu ülkede güç kazanması sürecine darbe vurma pahasına bunu yapan İslami kesimleri anlamakta zorluk çekiyorum. Eğer İslam’ın bu topraklarda güç kazanmasını istiyorsanız, İslam adına büyük kazanımların önünü açacak bu etkinlikleri neden görmüyorsunuz? Her türlü kötülüğün yaygınlaştığı, gençlerin ateizm ve deizmin kucağına koştuğu, dini değer ve yaşantının toplum hayatından tamamıyla dışlanmak üzere olduğu böyle bir ortamda bu dindar, fedakâr camianın çaba ve gayretlerini neden yok sayıyorsunuz? Derdiniz ne? Bu bitip tükenmeyen soğukluk ve nefretinizin hikmeti ne?
Bu insanların FETÖ, 28 Şubatçılar, ERGENEKON, PKK gibi kirli yapıların kumpaslarının kurbanları oldukları ortaya çıkmadı mı? 15 Temmuz’da canlarını ortaya koyarak meydanlara koşanlar bunlar değil mi? Gece gündüz vahdet diye feryat edip, tüm Müslümanlara kucak açanlar bu iyi insanlar değil mi?
Kur’an’ı yakan alçaklara karşı feryat ediyorsunuz ama Kur’an için meydana dökülen yüz binleri görmüyorsunuz. Bu ne yaman çelişki?
Tamam laikçi kesimi anlıyoruz. Onların Müslümanların hizmetini övecek, tanıtacak, gündeme getirecek halleri yok. Peki İslami kesime ne oluyor? İslami kesimin medyasına ne oluyor? Dindarların denetimindeki basın ne diye bu hayırlı hizmetleri görmüyor, yok sayıyor? Bu haksızlık daha ne zamana kadar sürecek? Bu ülkenin dini anlamda ihyası için büyük bir umut olan bu camianın büyük çaba ve fedakârlıkları daha ne zamana kadar görmezden gelinecek?
Türkiye’deki İslami kesimler, İslami medya şunu bilsin ki kendilerini yok saydığınız kardeşleriniz o kadar nazik, naif ve ince ruhludurlar ki, bu tavrınız onları aşırı derecede incitmesine, hüzne düşürmesine rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, dostluk kucağını hiçbirinizden esirgemiyor.
Bu anlamsız soğukluğu, yok saymayı bitirin artık. İslam’ın geleceği, Müslümanların kardeşliği ve vahdeti için bunu yapın. Bu ülkede gittikçe güçlenen İslam düşmanlığına dur demek için bunu yapın…