Filistin işgalcisi Siyonist teröristler vahşi cinayetlerine bir yenisini daha ekleyerek kırk yedi yaşındaki masum bir köylü kadını sudan bahanelerle tarayıp şehit ettiler. Olayın detaylarını anlatmama gerek yok. Haberlerde çoğunuz Ğade İbrahim Ali Sebatin adlı altı çocuk annesi Filistinli kadının nasıl vahşice katledildiğini mutlaka okumuşsunuzdur. Peki, dinlerini, vatanlarını, canlarını, mallarını, namuslarını, ümmetin kutsallarını korumak için ölüm kalım savaşı veren mazlum Filistin halkının mukaddes cihadına, direnişine terör yaftası vurup Siyonist çeteye başsağlığı mesajları gönderenler, çocuklarına iftarlık almak için sokağa çıkmış, görme engelli Filistinli kadının siyonistlerce vahşice, alçakça katledilmesini de terör eylemi diye ilan edip Filistin halkına başsağlığı mesajı gönderecekler mi acaba?
Siyonist teröristlerin her gün işlediği ve artık rutin olan vahşetlerinden sadece biri bu… Siyonist çetenin murdar varlığı mukaddes topraklarda güç kazandığından beri bu vahşetler sürüyor.
İngiltere ve diğer Hıristiyan Batılı devletlerin desteğiyle Birinci Dünya Savaşı sonrası İslam Dünyasının yenilgisinden de faydalanılarak dünyanın dört bir tarafından Yahudiler Filistin topraklarına getirildi. Göçmen adı verilen bu Yahudiler silahlandırıldı, örgütlü hale getirildi ve Filistin halkına karşı desteklendi. Bu Yahudiler terörist gruplar, örgütler kurdular. Hiçbir sınır gözetmeden, vahşice mazlum Filistin halkına yönelik katliamlara giriştiler. Kadın, çocuk, genç, ihtiyar demeden Filistin halkını katlettiler. Filistinlileri yurtlarından kovdular, muhacir ettiler. Bu teröristler işgal ettikleri bu mukaddes topraklar üzerinde adı İsrail olan terörist bir rejim kurdular.
Bu terörist rejim hala varlığını sürdürüyor ve vahşetlerine, cinayetlerine ilk günkü gibi devam ediyor. Önce İngiltere’nin, şimdi de Amerika’nın desteğini arkasına alan bu terörist rejimin halkı da terörist. Çünkü çoğu zorla gelip bu topraklara yerleşti. Ve en önemlisi milis adı altında silahlanıp rejimin asker ve polisi ile birlikte Filistin halkına terör estiriyorlar.
Kendi halkı gibi inanıp düşündüğünü iddia eden iktidar bir zamanlar bu terörist çeteyi mahkûm ediyor, söylemde bile olsa mazlum Filistin halkının yanında yer alıyordu. Ama ne olduysa normalleşme adı altında Siyonist çeteyle yakınlaşma sonrası hükümetin dili değişti.
Mazlum Filistin halkının, cesur Filistin gençlerinin Siyonist çetenin vahşetleri karşısında savunma amaçlı eylemlerini kınamaya, terör eylemi saymaya başladı iktidar cenahı. Peki, diyelim ki Filistinlilerin eylemleri sivillere yönelik ve terör kategorisinde sayılıyor. Dışişleri Bakanlığı, Siyonist çetenin cinayetlerini ne zaman kınayacak?
Her gün vahşice katledilen mazlum Filistinli kadınlara, çocuklara, yaşlılara, sivillere yönelik yapılanlar terör değil mi? Sivil halkın evlerini başlarına yıkmak, dokuz on yaşındaki çocukların kollarına kelepçe vurup zindanlara tıkmak terör değil mi? Müslüman Filistin halkının ibadet merkezlerine, camilerine pis postallarıyla girip onları aşağılamak terör değil mi? Onları ne zaman kınayacak, mahkûm edeceksiniz?
Müslüman halkın oylarıyla iktidara gelmiş ve İslam dünyasının liderliğine soyunan bir iktidara bazı siyasi ve ekonomik çıkarlar uğruna böyle davranmak, bir ömür boyu inandığı değerlerden ve ideallerden vazgeçmek, mazlumların öfke ve hayal kırıklığını celp etmek yakışıyor mu? 15 Temmuz’u ne çabuk unuttunuz? Amerika ve İsrail ile dostluk İslam dünyasındaki hangi iktidara hayır getirmiş? Daha kaç defa aynı delikten ısırılacaksınız?